Taner Öner ‘Kalıcı başarının anahtarı altyapı’

Kaliteli yerli sporcu sayısının azlığı nedeniyle geçici başarı için yabancı gereğini ifade eden Taner Öner, altyapıların önemine işaret edip, kalıcı başarının anahtarı altyapı ve nitelikli antrenördür.” dedi

‘Kalıcı başarının anahtarı altyapı’

Kadir İncesu

Ülkemizde kadın futboluna bakışın, otomobil kullanan kadına bakışla paralel olduğuna dikkat çeken Taner Öner “Kadına şiddete hayır! Kadın erkek eşittir,” diye bağıran herkesin söz konusu kadın futbolu olunca, “Kadın futbol oynar mı?” dediğine vurgu yapıyor.

Ülkemizde kadın futboluna olan ilginin her geçen gün arttığını söylemek yanlış olmaz.

İlginin bu derece artmasında en büyük sorumluluk ise takımların teknik sorumlularına düşüyor. Bir şekilde yetenekli oyuncuyu keşfettiğinde ailesini de ikna etmesi gerekiyor.

İş bununla bitmiyor haliyle… İyi bir altyapı eğitimi alması gerekiyor. Oyuncu, bireysel yetenekleriyle bir yere kadar başarılı olabiliyor. Oyuncunun alacağı eğitimle ve çok çalışarak geliştireceği yeteneklerini sahaya tam olarak yansıtmasının anahtarı da takımdaki hocaların elinde…

Ataşehir Belediye Spor Teknik Direktörü Taner Öner ile kadın futbolu üzerine söyleştik.

Kadınlar 1. Futbol Ligi’nin ilk yarısı sona erdi. Öncelikle ilk yarıyla ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?

Çok genç bir kadromuz olmasına karşın, şampiyonluğa oynayan takımlardan biri olarak ilk yarıyı üst sıralarda tamamladık. Eksikleri çok olan, tecrübesiz bir takımız. Takımımızın disiplinli, mücadeleci ve hırslı oyununu başarılı futbol ile harmanlayarak daha da iyi olacağına inanıyorum.

Yeni sezonda, geçtiğimiz sezon şampiyon olan takımdan kimse kalmadı. Genç oyunculardan oluşan bir takım kurdunuz. Bu süreçte ne oldu da böyle radikal bir değişime gittiniz?

Geçen sezon şampiyon olan takımdan bu sezon kimse kalmadı. Bu radikal kararımızın nedeni şu: Kadın futbol camiasında belli başlı bir grup iyi kulüplerde istediği parayı kazanıp, en iyi şartlarda futbol oynayıp yıllardır bu işin saltanatını sürerken, genç neslin ve çok emek vermesine karşın hiçbir kazancı olmayan kesimin önünü kapatmaktaydı. Biz de kulüp olarak Şampiyonlar Ligi’nde, bu sporcuların iyi bir analizini yaptıktan sonra ülkemizdeki kadın futbolunun gelişmesi için altyapıya, genç neslebir şans vermemiz gerektiğini düşündük. Yaşı büyük olan kadromuzu göndererek, gelecek vaat eden genç ve maliyeti düşük oyunculardan yeni bir takım oluşturduk.

Ataşehir Belediye Spor’da altyapı ne durumda?

Altyapımız istediğimiz seviyede değil. En kısa zamanda okullarda taramalar yapıp sporcu sayımızı arttırıp, bu sporculara kaliteli antrenman ortamı ve antrenörler sağlamamız gerekli… A takıma ve ülkemize sporcu yetiştirecek duruma gelmemiz çok önemli…

Altyapı altyapı diyoruz ama pek çok kadın futbol takımımız da yabancı oyuncu transfer ediyor… Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Yabancı sporcu maliyeti yüksek olmasına rağmen tercih ediliyor. Kaliteli yerli sporcu sayısı çok az. Altyapılar bu düzenden kurtulmak için de çok önemli. Geçici başarı için yabancı şart, kalıcı başarının anahtarı ise geniş yelpazeli altyapı ve nitelikli antrenördür.

Genel anlamda ülkemizdeki kadın futboluna bakışı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde kadın futboluna bakış, otomobil kullanan kadına bakışla paralel. “Kadına şiddete hayır! Kadın erkek eşittir,” diye bağıran herkes söz konusu kadın futbolu olunca, “Kadın futbol oynar mı?” diyor. Bu bakış açısının değişmesi için kadın futbolunun iddiaya alınması, yayın haklarından pay verilmesi konuları değerlendirilmelidir.

Hatta, insanlaradaha çok menfaat sağladığı için daha çok saygı görecektir. Çünkü ülkemizde Türkiye şampiyonu olan ve Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi temnsil eden takımımızın maçını izleyip, takip etmiyorlar. Ama iddaayagiriyor diye Japonya ve Avustralya liglerini takip ediyorlar. Adını bile söyleyemedikleri takımı sıkı bir takibe alıyorlar.

Ülkemizde, Süper Lig maçlarından önce büyük stadlarda kadın futbolu maçlarının oynanmasının da gelişimde çok etkili olacağını düşünüyorum.

Kulüpler, oyuncular, teknik sorumlular açısından yaşanılan sorunları değerlendirir misiniz?

Kulüpler, oyuncular ve teknik sorumlular bir zincirin halkalarıdır. Her biri kendi işini profesyonelce yaparsa sorun kalmayacaktır. Maalesef ülkemizdeki sporcuların eğitimi, antrenörlerin donanımı yetersiz, yöneticilerin de tecrübesi az. Bu halkalar ne kadar düzeltilirse, o kadar başarı gelir.

Ataşehir Belediye Spor Kulübü olarak iyi bir başkan, disiplinli bir oyuncu kadrosu ve doğru bir çalışma programıyla ligimizde şampiyon olarak ülkemizi Şampiyonlar Ligi’nde temsil ettik. Bir sonraki aşama Avrupa’da dereceye girmektir. Bunun için de hem kulüp, hem antrenörler, hem de oyuncular fedakarlık yapmak zorundadırlar. Şu an bunun için emek veriyoruz.

Yetkili kurumlar kadın futbolunun gelişimi için gerekli çabayı gösteriyorlar mı?

Bizde yetkili kurum TFF. Kadın futbolu için çok yenilik ve düzenleme yapmalı. Kulüplerle doğru diyalogla bu işin çözülebileceğini düşünüyorum. Ama kulüplerde görev yapan antrenörlerin samimiyeti çok önemli.

Beden eğitimi öğretmenisiniz. Futbolla resmi olarak bağınız nedir?

Ben 25 yıllık beden eğitim öğretmeniyim. Futbol ile ilk bağım ortaokul çağlarında Erzincans spor altyapısında başladı. 11 yıllık bu amatörlük sürecinde şampiyonluklar ve gol krallıkları yaşadım. Öğretmen olarak atandığım Erzincan’da profesyonel hayatım da başladı.

Gazi Üniversitesi Beden eğitimi Öğretmenliği Futbol Ana Branşı’dan C Antrenör Belgeli olarak mezun oldum.

Daha sonra görev yerim ve memleketim olan Erzincan’da BAL, 3. Lig, 2. Lig ve1. Lig takımlarında genel kaptanlık, sportif direktörlük ve asbaşkanlık görevlerinde bulundum.

Şu anda UEFA B Antrenör Belgeli, UEFA A Kursu’na devam eden, her gelişim seminerini ve dünya futbolunu yakından takip eden, bu camiaya 25 yılını vermiş bir futbol emektarıyım.

3 yıldır çalıştığım Ataşehir Belediye Spor kadın futbol liginde ilk geldiğim yıl ikinci, ikinci sezon altı puanımız silinmesine karşın 3., geçen sezon ise Türkiye şampiyonu olduk.

Ataşehir’de neler yapmak istiyorsunuz?

Bütün tecrübelerimi, 24 saatimi futbolu seven her bir ferdi, sanal alemden ve sokaklardan uzak tutmak adına vermek isterim. Kulübümüze yakışan kalitede, her sporcunun antrenmanı ve beslenmesini programlayabileceğimiz, oyuncular ders çalışıp araştırma yapabilme imkanı sağlayan, mükemmel sahası, yemekhanesi, yatakhanesi, duşları, çalışma ve bilgisayar odaları, oyun ve okuma salonları ile donanmış bir spor kompleksimiz olmasını çok isteriz.

Aynı imkanları sahamızda konuk ettiğimiz takımlarada sunabileceğimiz bir konukevi…

Bütün spor branşlarında özellikle salon sporlarında milli takımlarımıza sporcu yetiştiren tesisleri ilçemizde görmek isterim.

Bu takım kadın ve insan haklarına hizmet için gece gündüz çalışan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi tarafından kurulmuştur.Ataşehir’i marka yapan yönetim uzmanı,kendisi de beden eğitimi öğretmeni olan değerli başkanımız Battal İlgezdi tarafından desteklenip, geliştirilip büyümesi için her türlü imkan sunulmuştur.Gene bu takım, bütün bu sunulanlara karşın kapatılma aşamasına gelmişken Abdullah Der başkanmımzın çalışmalarıyla son 3 yılda başarılı hale getirilmiştir.

Ben ne isterim biliyor musunuz?

Kolay kolay spora destek verilmeyen ülkemizde böyle nadide insanların sunduğu bu güzel imkanları en doğru şekilde değerlendirip güvenlerini boşa çıkarmayıp, dürüstçe ve bilinçli bir şekilde Ataşehir Belediyesi adına gönüller, Avrupa’da başarılar kazanıp, bu insanlara verdikleri bütün emekler ve fedakarlıkları için “Evet bize güvenebilirsiniz” demeyi ve yüzlerine gururla bakmayı isterim.Çünkü Ataşehir bir markadır ve Ataşehir halkı herşeyin en iyisine layıktır.

Ballon d’Or’u kazanan ilk kadın futbolcu Olympique Lyon’un yıldızı Ada Hegerberg oldu. Sunucunun “twerk” yapmasını istediği oyuncu “hayır” dedikten sonra sahneden indi. Bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu durumu dünyanın kadın futboluna bakışının bir göstergesi olarak değerlendirmek mümkün mü?

Ada için sorulan soru dünyada kadına karşı bakış açısını göstermektedir . Her toplumda gereksiz ve ahmakça espiriler yapıldığını görmüş olduk. Bizim ülkemizde bazı spor programlarında daha seviyesiz konuşmalar geçmektedir. Onlara bile doğru tepkiyi iletemiyoruz. Galiba vurdumduymaz , bencil ve seyirci halimiz tüm yaşamımızda etkin hale geliyor.

Kaynak: BİRGÜN