Türkiye’de şirketler finanstan müşteri ilişkilerine, ürün tedarik etmekten insan kaynaklarına, iş süreçlerini dijitale taşıyarak ihracatlarını minimum yüzde 30 artırabilecek

90’lı yıllarda daha yeni yeni bilgisayarla tanışan şirketler, bugün dijital dünyada yerlerini sağlamlaştırma sürecini yaşıyorlar. Web siteleri ve sosyal medya üzerinden iletişimlerini yapan şirketler, ihracatlarını arttırmak için bu mecraları etkili bir şekilde kullanmak üzerine bir stratejiye sahip değil. MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı ve Dijital İletişim Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova, şirketlerin ihracat hedeflerine uygun şekilde dijital yapıyı yönlendirerek, ihracatlarını minimum yüzde 30 artırabileceklerini ifade ediyor.

Türkiye’de her geçen gün daha fazla şirket iş süreçlerini dijitale taşıyor ya da uyumlu hale getiriyor. Finanstan müşteri ilişkilerine, ürün tedarik etmekten insan kaynaklarına kadar bütün iş süreçleri dijital ortama taşınmış durumda. Yapılan araştırmalara göre de Türkiye’nin dijital endeks puanı yüzde 60 seviyesinde ve şirketlerin yüzde 55’i kendilerini dijitalleşme sürecine hazır hissediyor. Ancak şirketler kendi içlerinde bir dijital dönüşüm süreci yaşarlarken, itibar yönetimi, son kullanıcıya ve iş ortaklarına ulaşmak, satış ağlarını arttırmak gibi kendilerine birçok faydası bulunan sosyal medya kullanımı ve e-ticaret konusunda hâlâ dünya ortalamasının çok altında. Türkiye’de 2018 yılında e-ticaret sektörü yüzde 42 büyüme ile 59,9 milyar TL’lik bir hacme ulaştı. Buna göre e-ticaretin toplam perakendedeki payı sadece yüzde 5,3 Dünyada e-ticaretin toplam perakendedeki payı ortalaması ise yüzde 11,1 bu da daha alınacak çok yolumuzun olduğunu gösteriyor.

MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı ve Dijital İletişim Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova, şirketlerin dijital kanalları doğru kullanarak hem iç pazardaki satışlarını hem de ihracatlarını rahatlıkla en az yüzde 30 artırabileceklerini ifade ediyor. “Bugün neredeyse istisnasız her şirket, bir web sitesi açıyor. Akabinde de kendisine facebook, twitter, instagram gibi sosyal medya kanalları üzerinden dijital kimlik oluşturuyor. Artık satışların yavaş yavaş internete ve sosyal medyaya döndüğü günümüzde, şirketler bunu ihracatlarına nasıl yansıtabilecekleri konusuna henüz hakim değil. Türkiye’nin 2023 hedefi olan 500 milyar TL’lik ihracata ulaşmasının bir yolu da dijitali doğru kullanmaktan geçiyor” diyen Garakhanova, şirketlerin ihracat stratejilerini de dijitale entegre etmeleri gerektiğini vurguluyor.

İhracat yüzde 30 artar. Peki, nasıl?

Şirketlerin dijitale yatırımları 2018 yılında yüzde 15 büyüme göstererek 2,3 milyar TL’lik bir seviyeye ulaştı. Türkiye bu anlamda önemli bir çaba gösterse de şirketlerin dijital ihracat karnesi ise zayıf. “Bir şirket hangi sektörde faaliyet gösteriyorsa, kendi sektörüne uygun hedef pazarını belirledikten sonra reeldeki pazarlama faaliyetlerine paralellik gösterecek bir dijital strateji de oluşturmalı. Nedir bu? Eğer şirket, Türki Cumhuriyetlere ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyorsa, o ülkelerde en çok hangi sosyal medya kanallarının, e-ticaret sitelerinin kullanıldığını tespit edip ona uygun strateji oluşturmalı. Örneğin; Twitter’ın neredeyse hiçbir etkisinin olmadığı bir ülkede, tüm dijital yönetimi Twitter’a kaydırmak, şirkete hiçbir katkı sunmayacaktır” açıklamalarında bulunan Dr. Nabat Garakhanova, MEZO Dijital olarak şirketlerin hedef ülke ihracatlarına uygun dijital stratejiler uyguladıklarını ifade ederek, bilgi okyanusuna dönüşen interneti doğru kullanan, doğru iletişim kanallarına ulaşan şirketlerinbaşarıyı yakalayabileceklerini belirtiyor.