Dassault Systèmes’in anketi, tüketicilerin, 2030 yılında perakende teknolojilerinin, hayatlarında nasıl bir yer tutacağına dair öngörüleri ortaya koyarken pratik mobil ödemeli alışveriş kolaylaşacak.
CITE Research (www.citeresearch.com), Dassault Systèmes adına ABD’de 1.000 yetişkinin katılımıyla online bir anket gerçekleştirdi. 19-29 Kasım 2018 tarihleri arasında yanıtlanan ankette, kullanıcıların ev, seyahat, sağlık ve perakende alanlarındaki tüketici deneyimi öngörüleri araştırılıyor.
Dijital çağda, pratik mobil ödemeli alışverişin kolaylaşmasını bekleyen tüketiciler, üç boyutlu yazıcılarla anında üretim yapabilecekler. Ürünler neredeyse anında ellerine geçecek ve alışverişte kişisel bir deneyim yaşayacaklar. Ankete göre, teslimat seçeneklerinin, mobil ödemenin, mağaza içi dijital teknolojilerin ve kişiselleştirmenin 2030 yılında standart hale geleceği öngörülüyor. Perakende teknolojilerindeki gelişmelerin başlıca avantajları pratiklik, erişilebilirlik ve kişiselleştirme olacak.
Tüketicilerin çoğu, 2030 yılında her saatte her ürünün teslim edilebileceğini (%84), mobil ödeme seçeneklerinin (%84) ve mağaza içi dijital teknoloji kullanılacağını (%81), bunlara ek olarak kişiselleştirilmiş ürünler ve kasiyersiz otomatik mağazaların ortaya çıkacağını (%80) öngörüyor. Alışverişin artık sadece sanal ortamda yapılacağı konusunda ise şüpheler var. (%45’i buna ihtimal vermiyor). Buna ihtimal vermeyenlerin oranı 55 yaş ve üstü katılımcılarda %57.
Erkekler arasında kasiyersiz otomatik mağazaların olacağını (%79) ve yüz tanıma ya da footprint payment (%75) teknolojilerinin kullanılacağını düşünenlerin oranı daha fazla. Erkekler için otomasyon daha önemli (%45). Kadınların ise %33’üne göre, otomasyon ilk üç sırada. Öte yandan, kadınlar erişilebilirliğe erkeklerden daha fazla önem verirken (%71) erişilebilirlik, erkeklerin %62’sinin önem verdiği ilk üç konudan biri).
Sosyal sorumluluk, genç katılımcılar için çok daha önemli. 18-24 yaşındakilerin %49’u, 25-34 yaşındakilerin %47’si, 35-44 yaşındakilerin ise %43’ü sosyal sorumluluğa önem veriyor. Gençler sosyal sorumluluğun en önemli üç avantajdan biri olduğunu belirtirken bu oran, 45-54 yaş grubunda sadece %21, 55 yaş ve üstü katılımcılarda ise %28.
Katılımcıların açık arayla en fazla değişimi öngördüğü ürünler ise ev aletleri. Onu kişisel aksesuarlar takip ediyor. Özellikle ileri yaştaki katılımcılar (45 yaş ve üstü) ev aletlerini ilk sıraya koyma eğiliminde (45-54 yaşındakilerin %74’ü, 55 yaş ve üzeri katılımcıların %75’i).
Yine ev aletlerini ilk sırada belirten 18-24 yaş grubunun, diğer kategorileri de birinci sıraya koymaları daha büyük yaş grubundakilere göre çok daha yüksek bir olasılık. Bu da diğer kategorilerde daha büyük yaş gruplarından daha fazla değişim öngördükleri şeklinde yorumlanabilir.