Ataşehir Kent Konseyi’nin 16 Nisan referandumu bilgilendirme çalışmaları kapsamda ‘Antikapitalist Müslüman’ olarak tanınan ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık Ataşehirlilerle buluştu.
Referandum sürecinde ağır bir din istismarı ile karşı karşıya olunduğunu, kahramanların korunmaya ihtiyaçları olmadığını kaydeden “Antikapitalist Müslüman” olarak tanınan ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, tarihi sürecin ters işlemeyeceğini “Monarşi”den “Cumhuriyete” gelindiğini, tekrar “monarşi”ye dönülmeyeceğini söyledi.
Ataşehir Kent Konseyi 16 Nisan Referandum sürecinin yayın kuruluşlarında tek taraflı yürütüldüğünü gerekçesi ile sürece katkıda bulunmak 16 Nisan referandumunda oylanacak anayasa değişikliği içeren maddeler hakkında vatandaşları bilgilendirmek amacı ile etkinlik ve söyleşiler düzenlemeye devam ediyor.
Ataşehir Kent Konseyi’nin 16 Nisan referandumu bilgilendirme çalışmaları kapsamda ‘Antikapitalist Müslüman’ olarak tanınan ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık’ı, “İslam; Tek Adamlık ve Otoriterizm” konulu söyleyişide Ataşehirlilerle buluşturdu.
Örnek Mahallesi’nde bir düğün salonunda buluştuğu vatandaşlara İslamiyet ile ilgili açıklamalarda bulunan İhsan Eliaçık, İslam dininde bir başkasının mal ya da toprağını ele geçirilip ganimet elde etmenin, başkalarını yok saymanın söz konusu olmadığını, tam tersine adaletin, barışın, idarede şeffaflığın ve liyakatin temel alındığının görüldüğünü söyledi.
“Ataşehir Kent Konseyi olarak bir süredir başlattığımız söyleşilere devam ediyoruz.”diyerek söyleşinin açılış konuşmasına başlayan Ataşehir kent Konseyi Başkanı Turan Dolu, konuşmasında; “Araştırmacı yazar İhsan Eliaçık bizleri kırmadı, buraya kadar gelerek değerli görüşlerini bizlerle paylaşacak” şeklindeki ifadesi sonrası, söyleşi davetini kabul ettiği için ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık’a teşekkür etti.
“SÖYLEŞİLERİMİZ DEVAM EDECEK”
Kent konseyi olarak değişik mahallelerde söyleşileri devam ettirdiklerini kaydeden Turan Dolu, taraflı yayınlar nedeni ile bu tür etkinliklere ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek; “Önümüzde bu referandum süreci var. Herkes kendi öz iradesiyle oyunu kullanacak. Bizler isterdik ki bu konuların televizyonlara tek taraflı yansımasın. Bu olmayınca bu tür toplantıların ihtiyacı gidermede az da olsa vesile olacağını düşünerek devam ettiriyoruz.”dedi ve bu tür etkinlikleri referandum sonrasında da devam ettirmek istediklerini kaydetti.
“AĞIR BİR DİN İSTİSMARI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Referandum sürecinde ağır din istismarı yapıldığını ifade eden İhsan Eliaçık, davetlerinden dolayı Kent Konseyine teşekkür ederek başladığı konuşmasında; “Yaşadığımız bu referandum sürecinde ağır bir din istismarı ile karşı karşıya olduğumuz için hiçbir ihtirasa ve siyasete dayanmayarak bir karşı duruş sergiliyorum. Daha dün Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp dedi ki referandumda evet demezseniz dünyanızla ahretiniz mahvolur. İnsafsızca acımadan insanları korkutmak istiyor. Buradan sormak istiyorum. Hayır, çıkarsa dünyayı başımıza mı yıkacaksınız? Ne Olacak? Ben hayatım boyunca bu derecede din istismarı yapıldığını ilk defa görüyorum” ifadelerine yer verdi.
“PEYGAMBERİN YOLUNDAN SAPMIŞLARDIR”
“Peygamber efendimiz Medine Sözleşmesi ile Yahudiler, Hıristiyanlar dâhil olmak üzere ondan fazla kavimlerin barış içinde yaşamalarını sağlamıştır.”diyerek İslamiyet’in barışçıl yapısına dikkat çeken İhsan Eliaçık, bu süreç on yıl sürdüğünü vurgulayarak; “Peygamberin vefatından sonra ilk halifeyle birlikte işgal girişimleri başlamıştır. Ben onların hiçbirine katılmıyorum. Onlar peygamberin yolundan sapmışlardır. Peygamberimizin vefatıyla beraber aslına bakarsanız bu iş bitmiş, İslam Kerbela ile birlikte doğduğu topraklara gömülmüştür ve hala orada yatmaktadır. Emevi saltanatı ile başlayan bu süreç 1350 yıl sonra Cumhuriyet dönemi ile sona ermiştir” dedi.
“KAHRAMANLARIN KORUNMAYA İHTİYAÇLARI YOK”
Kendilerini yargılayacak mahkemeleri kurarak korunmak istendiğine işaret eden İhsan Eliaçık, kahramanların korunmaya ihtiyaçları olmadığının altını çizerek; “Aslında kahramanların korunmaya ihtiyaçları yok. Onlar halkın gönlünde yaşarlar. Birileri gitmek istemiyor. Kişinin güçlenmesi devletin güçlenmesi anlamına gelmiyor. Geçmişte örnekleri var. Emevi saltanatından tutun Osmanlı saltanatına kadar geçen bin yılı aşkın bir sürede yaşanan adaletsizlikleri, savaşları, mağdur olan halkın durumunu hepimiz okumuş ve biliyoruz. Kendi saltanatlarını sürdürmek için her türlü baskıyı reva görmüşler ve kurdukları haremlerde kendi zevk ve sefalarını sürdürmüşlerdir. Cumhuriyetle yıkılan bu saltanatın bu toplumda yer bulacağına inanmıyorum” diye konuştu.
ELİAÇIK: “İSLAM PAYLAŞMAKTIR”
Dinde zorlama olmadığının altını çizen İhsan Eliaçık, İslamiyet’te yaşam ilkesinin esas olduğunu söyleyerek; “ İslam paylaşmaktır. Paran varsa paylaşacaksın. İlmin varsa, iktidarın varsa onu da paylaşacaksın. Allahın Resulü’nde bile tek adamlık yoktur. Kimseyi Namaz kılmaya, Oruç tutmaya ve başını örtmeye zorlayamazsınız. Dinimizde böyle bir zorlama yok. Bunları zorla yaptırmak dini diktatörlüktür. Peygamber efendimize verilmeyen yetkilerle donatılmak isteniliyor” dedi.
“YÜZDE 75’İN ALTI İLE ANAYASA OLMAZ”
Cumhuriyeti demokratikleşiyoruz derken monarşiye dönülmek istendiğine işaret eden İhsan Eliaçık, Monarşiden, Oligarşiden ve Aristokrasiden Cumhuriyete gelindiğini, monarşiye dönüşün siyasi tarihin akışına ters olduğunu vurguladığı konuşmasında; “Cumhuriyeti demokratikleştirmeye çalışıyoruz derken tekrar Monarşiye yani tek adam idaresine doğru bizi götürmeye çalışıyorlar. Bu siyasi tarih akışına terstir. Geri teper tutmaz. Türkiye 1920’den önceye gidemez. Bir kişinin koltuğu kaybetme korkusu ile önümüze bir referandum getirdi. Anayasa hazırlanmasında kurucu Anayasa Meclisi olmalıydı. Orada, bu devlete kim vergi veriyorsa temsilcileri olmalıydı. Bir toplumsal uzlaşı sözleşmesi ortaya çıkmalıydı. Bu nihai şeklini aldıktan sonra referanduma sunmalı. İşte böyle bir Anayasa herkesin Anayasası olurdu. Yüzde 75’in altında oy alan yasa Anayasa olmaz. Hele hele yüzde 51 ile hiç olmaz. Tüm bu anlattıklarımın hiç biri uygulanmadı. Ne böyle referandum olur nede böyle bir Anayasa onun için ben de ‘HAYIR’ diyorum.” ifadelerine yer verdi