Kadın dernekleri temsilcileri Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun çağrısı ile Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi’nin ev sahipliğinde İstanbul Ataşehir’de toplandı.
Recep Kenan/itvhaber.com
Gamze Akkuş İlgezdi’nin sözcüsü olduğu Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi’nin ev sahipliğinde Ataşehir’de gerçekleşen toplantıda; kadın katliamlarının sorumluluğunun kadını ikincilleştiren, kadın erkek eşitliğini reddeden, kadınları şiddetten koruyamayan siyasi anlayışın ürettiği politikalar olduğuna dikkat çekildi.
Gamze Akkuş İlgezdi “Herkes Elini Taşın Altına Koymalı”
Toplantıda ev sahipliğini yapan Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi Sözcüsü Gamze Akkuş İlgezdi yaptığı açıklamada; “Gelişen süreçte kadınlar için her şey kötüye gidiyor. Bunu gözlemliyoruz. Bu kötüye giden süre seyirci kalmak doğru değil. Herkes elini bu boyutta taşın altına koymalı. Bu mesele Türkiye’de tek başına kadına ait değil. Erkelerin de sahiplenmesi gereken bir sorun olduğuna inanıyorum. Bu nedenle, tüm toplumu bu konuyla ilgili duyarlılığa çağırıyorum. Bu gün buradaki toplantıdan çok iyi sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Bu havada, bu karda, bu kışta, bu kadar insan, bu aşkla burada toplanmışsa demek ki her biri; bu sofrada tuzum olsun diyerek toplanmıştır. Gün boyu sürecek toplantı. Toplantıdan güzel sonuçlar alacağımıza ve sonunda bir bildirge olarak yayınlanacağına inanıyorum” dedi.
“Kadın İnsandır, Erkek Oğlu”
Açılıştaki konuşmasında hemen hemen her gün bir vahşi kadın cinayetinin işlendiğine dikkat çeken Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi Sözcüsü Gamze Akkuş İlgezdi; nefsine hakim olamadığı için kadınları örtünmeye zorlayan, kadına sesli gülmeyi yasaklayan, mahallelerimize namus bekçileri diken, kadını eve kapatmaya çalışan zihniyet ülkenin üzerine kara bir bulut gibi çöktüğünü söyledi.
Gamze Akkuş İlgezdi kapanıştaki konuşmasında ise Türk toplumunun kimyasının değiştirildiğini iddia ederek; bir toplumun edebiyatının sanatının müziğinin toplumun aynalarından olduğunu söyleyerek, Neşet Ertaş’ın; “Kadın insandır, erkek o insanın oğludur” sözü ile toplumda kadının yeri ve önemine vurgu yaptı.
Aaşehir’de gerçekleşen toplantıda; Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Uçan Süpürge, Mor Çatı, KADER, Kadın Partisi, İzmir Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Grubu, Türkiye Üniversiteli Kadınlar Derneği, Kadın Haklarını Koruma Derneği, Eşit Yaşam Derneği ve Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi temsilcileri, yıllarını kadın mücadelesine vermiş olan kadın öğretim üyeleri ve aktivistler bir araya geldi.
Türkiye’nin her yerinden kış koşullarında toplanan kadın örgütleri temsilcileri, ulaşım araçlarına korkarak bindiklerini, can güvenliklerinin sıfır olduğunu söylediler. Siyasilerin kadınları kullandığına, adında kadın olan ancak kadına yönelik çalışması bulunmayan bakanlığa dikkat çekerken Erdoğan’ın da artık susması gerektiğini söylediler.
Devlet Kadını Kendine Karşıda Korusun
Yapılanların seçim öncesi göz boyamadan öte ye geçmediğinin vurgulandığı toplantıda konuşan kadın örgütleri temsilcileri adalete güvenin kalmadığını, yeni yasalardan önce var olan yasaların uygulanmasını isteyerek; devletin kadını şiddete karşı koruması gerektiğini ve hatta kadını devlete karşı da koruması gerektiğinin altını çizdiler.
“Makbul Olmayan Kadınlar”ın Başına Gelenler…
Devletin vatandaşını inanç ve cinsiyet üzerinden değerlendirmek yerine insan olarak değerlendirilmesinin ve devlette hakim kadın söyleminin makbul olan – olmayan diye ayrıldığının altı çizildiği toplantıda makbul olmayan kadınların başına gelenlerin onaylandığı algısının yaratıldığı vurgulandı.
Siyaset Kadına, Şiddet Siyasete Hakim
Bütün siyasi partilerin kendi siyasi çıkarlarını gözetmeksizin kurulacak bir komisyonla şiddet din de olduğu kadın sorunlarının çözümü konusunda çalışmalarının vurgulandığı toplantıda, siyasetin kadına hakim olduğunun, dolayısıyla da şiddetin siyasete hakim olduğunun altı çizildi.
Kimsenin Emaneti Değilim; Kendimim
Kimsenin emaneti olmadıklarını söyleyen kadın örgütü temsilcileri kendilerinin özgür birer birey olarak yaşamak istediklerinin altını çizerken; yıllardır verilen mücadele ile kazanılan kurumların içinin boşaltıldıklarını, kazanımların kaybedildiğini belirttiler.
Devlettin kadın politikasının eleştirildiği kadınları şiddete karşı korumadığına dikkat çekildiği toplantıda; “Erkek devlet andropoza girdi. Andropozdaki devlet toplumun dokusunu değiştirdi. Andropozdaki devletten boşanmamız lazım” ifadeleri kullanıldı.
İktidarın kadını ikincilleştiren ve eve kapatan politikalar uyguladığının altının çizildiği toplantıda bazı öneriler sunulurken şu konulara dikkat çekildi; “Siyasi iktidarın iradesi varsa şiddeti önlersiniz. Bu gün şiddete onay veren iktidar var. Erkekler kadınların bedeninden ellerlini çeksinler. Kadınlar üzerinden siyaset yapılmasın. Kadınları rahat bıraksınlar. Kadın şiddete her yerde maruz kalır hale geldi. Devlet kadını şiddetten ve hatta kendisinde korumalıdır. Kadına uygulanan şiddet zihniyet meselesidir. Adında kadın olan değil kadın sorunlarını çözmek için çalışacak kadın bakanlığı kurulsun. 6 – 7 yıl önceden şiddetin artacağının sinyallerine dikkat çekildi.