Yıllardır umutla Kadıköy Fikirtepe’de, sözleşme imzaladıkları kentsel dönüşüm proje alanındaki evlerine kavuşmayı bekleyen vatandaşlar sonunda isyan etti.
Recep Kenan/itvhaber.com
Aka Yapı ile yaklaşık 5 yıl önce Büyük Ada olarak bilinen alanda 650’ye yakın vatandaş, projede herhangi bir gelişme olmaması üzerine firmanın ofisin önüne gelerek basın açıklaması yaptı.
FİKİRTEPE’DEKİ GİBİ MAĞDURİYETLERİN YAŞANILMASI KAÇINILMAZ
Kanun koyucuların; kanunların uygulanmasını, toplum nezdinde yaratacağı sorunları ve yasal düzenlemelerin kamusal yararlarını göz önünde bulundurmak zorunda olduğunun ifade edildiği basın açıklamasında; “Aksi halde Fikirtepe sakinlerinin, hak sahiplerinin yaşadığı mağduriyet gibi mağduriyetlerin doğması ve yaşanılması kaçınılmazdır” denildi.
KİRALAR ÖDENMİYOR, FESİHLER VAR
Bölgede dönüşüm amacıyla firma ile anlaşan hak sahiplerinin kiralarının ödenmediğini öne süren bazı vatandaşlar sözleşmelerini fesh ederken, kim hak sahiplerinin ise fesih işlemini maddi imkansızlık nedeni ile gerçekleştiremediği ifade ediyorlar.
Haklarını aramak için bir araya gelen mağdurlar, ellerinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiği pankartlarla Fikirtepe’de bulunan inşaat firmasının önüne geldiler.
Firma aleyhine attıkları sloganlarla sorunları da dillendiren vatandaşlar, zaman zaman proje yüklenicisi şirket görevlileri ile tartıştı.
İŞ YAPMA GÜCÜ OLMAYANLAR MÜLK HAKKIMIZI GASP EDİYOR
İmzaladıkları sözleşmelerin içeriği hakkında bilgi sahibi olmayan bölge sakinlerinin yasal haklarını aramak istediğinde ağır işleyen ve zahmetli yargı sürecinin yaşandığına dikkat çeken Erdal Mert, mağdur vatandaşlardan oluşan grup adına açıklamada; “Kendi malını korumak adına katlanmak zorunda kaldıklarımıza bir de yargılama masrafı eklenmiştir. Hiçbir kıstasa tabi olmaksızın, Fikirtepe’de kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin tarafı olan müteahhit firmalar, ekonomik gücü olmaksızın kalkıştığı kentsel dönüşüm atağında, hak sahiplerini yarı yolda bırakmış, tapularımız üzerinde koyduğu şerhlerle adeta mülk hakkımızı gasp etmeye kalkışmaktadır” diyerek iş yapma kapasitesi olmayan firmaların bölgede yaşattığı mağduriyetlerin altını çizdi.
GÜLER, “FESİH VE YARGILAMA SÜRECİ BAŞLAYACAK”
650 vatandaşın durumdan mağdur olduğuna dikkat çeken mağdur vatandaşların avukatı Songül Aybirdi Güler, sözleşmelerin bir kısım vatandaşlar tarafından fesh edildiğini kaydederek; “Fesihlere karşı firma tarafından bir cevap verilmedi. Davalar açılacak. Fesihte haklı olduğumuzu ve maddi, manevi tazminat istemli firma ile ilgili yargılama süreci başlayacak. Sözleşmeler yapıldıktan sonra tapulara şerhler konuluyor. Bu şerhler kaldırılmadığı sürece kişilerin mülkiyet hakkı kısıtlanmış oluyor. Bu şerhler kaldırılmadığı sürece, bu kişilerin başka bir firma ile anlaşması, bu eksik kalan işlerin tamamlanmasına engel oluyor. Bir bakıma mülkiyet hakkı kısıtlanmış oluyor” şeklinde konuşarak, fesihlerin yapılarak vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini ifade etti.
KATLANAN MAĞDURİYETİ KİM GİDERECEK?
“Haklılığımızı Türkiye Cumhuriyeti Mahkemelerinde ispatlayacağız, ancak imzaladığı sözleşmelerin geçerliliğine, gerçekliğine güvenen bizlerin katlanarak devam eden mağduriyetini kim giderecek?” diye soran mağdurlar, sözleşmedeki edimlerini yerine getiremeyen müteahhidin doğmuş, doğacak zararları gideremeyeceğini kaydedildiği açılamada; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İl Müdürlüğü, İstanbul Belediyesi, Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüklerinin bu hak mücadelemizde, Fikirtepe halkının yanında olduğunu göstermesinin tek çaresi ekonomik gücu olmadığı halde, Anka Yapı, Anka Evim gibi müteahhit firmaların burada yarattığı hukuksuzlukların idari yaptırımlarla sonlandırılmasıdır. Müteahhit firma, T.C. Anayasası tanınmış mülkiyet hakkını hiçe saymaktadır. Aleyhine açılacak davalara karşı, haklarımız adeta okumadan imza atan vatandaşları aracılar göndererek, elindeki vekaletname ve sözleşmelere istinaden, sözde tazminat alacağı namı altında, ellerinden evlerini almakta korkutmaktadır!
HUKUKA VE KAMUYA GÜVEN AZALIR
Anayasayı, yasaları hiçe sayan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu unutan, yasaları rant için kendi lehine yorumlayan anlayışın cezalandırılması, aksi halde kamu vicdanında hukuka ve kamu kuruluşlarına güvenin azalacağı kaçınılmazdır” denildi.
Bir süre firma aleyhine slogan atan grup basın açıklamasını yaptıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.