CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ve arkadaşları , 24 Mart 1978’de öldürülen 12 Eylül öncesi kontrgerillayı soruşturan Savcı Doğan Öz suikastının aydınlatılmasını istedi.
Faili meçhul cinayetler bir kez daha TBMM gündeminde. CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ve arkadaşları, 12 Eylül öncesinde kontrgerilla ile ilgili soruşturma yaparken, 24 Mart 1978’de öldürülen Savcı Doğan Öz suikastının üzerindeki sır perdesinin kaldırılması, faillerin ve ardındaki karanlık odakların tespiti ve ihmali olanların belirlenmesi amacıyla Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
Savcı Doğan Öz’ün katil zanlısının ilk ifadesinde suçunu itiraf etmesine ve yargılama neticesinde 4 kez idama mahkum olmasına rağmen idam kararının Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nda yediye karşı sekiz oyla bozulduğu hatırlatılan önergede, suikastın aydınlatılması için yıllar içinde farklı girişimlerde bulunulduğu ancak ortaya çıkan sonucun devlet organlarını tartışılır hale getirerek, cinayetin arkasındaki güçlerin karanlıkta kalmasına sebep olduğu vurgulandı.
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na Savcı Öz’ün bütün görüşmelerinin ve eşi Sezen Öz ve evinin takip altında olduğuna ilişkin belgelerin gönderildiği de hatırlatılan önergede Savcı Öz’ün ailesinin, dosyanın tekrar açılmasına ilişkin yaptıkları başvurulardan bugüne değin netice alamadıkları belirtilerek, şöyle denildi:
” Sezen Öz ve kızı Bengi Heval Öz avukatları aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundukları dilekçeyle Doğan Öz’ün katilinin beraat ettirilmesinde sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle 4 isim hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardır. Doğan Öz’ün ailesi yakın zamanda basına yansıyan ifadelerinde aile olarak hiçbir zaman tetikçinin peşinde koşmadıklarını, gerçekten altının çizilmesi gerekenin Savcı Öz’ün kim tarafından vurulduğu değil, bu teşkilatın nasıl bir teşkilat olduğunun tespit edilmesi gerektiğini dile getirmiştir”
Üzerideki sır perdesi tam olarak aydınlanamadan kapanan siyasi cinayet davalarının, Türkiye demokrasi ve siyaset tarihinin en kara sayfaları arasında olduğu belirtilen önergenin gerekçesinde ” Günümüze değin birçok gazeteci, politikacı, akademisyen ve bürokrat karanlık güçler tarafından yok edilmiş ve bunların aydınlatılamaması, ilgili dosyaların neticelendirilmeden kapanması ve ayrımcı hukuksal yaklaşımlar sadece kamu vicdanını yaralamakla kalmamış, devlete olan güveni azaltmış ve bireyler arasında kutuplaşmayı tetiklemiştir” denildi.