2018 Ortaöğretim Kurumlarına Yerleştirme Sonuçları ile ilgili basın açıklaması yapan CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, MEB yazısının dikkate alınması çağrısında bulundu.
CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, 2018 Ortaöğretim Kurumlarına Yerleştirme Sonuçları ile ilgili öğrenci ve velilerden gelen şikayetler ve talepleri dikkate alarak yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Kaftancıoğlu, şikayetler ve talepler doğrultusunda ilgili yazısına da atıfta bulunarak Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu 2018 Ortaöğretim Kurumlarına Yerleştirme Sonuçları ile ilgili yaptığı basın açıklaması:
Son 15 yılda yapılan sayısız değişiklikle yapboz tahtasına dönüştürülen eğitim sistemi yine öğrencileri, aileleri ve toplumu mağdur etmeye devam ediyor. Öğrenciler başladıkları müfredat bir yana başladıkları sistemle bile okulu bitiremiyor.
Son olarak geçtiğimiz günlerde Liseye Geçiş Sistemi (LGS) yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından eğitim sistemimiz bir kez daha çökmüş ve siyasi iktidar bir kez daha bu enkazın altında kalmıştır.
Liselere girişte öğrencilere tercih ve adres sınırlaması dayatan yerel yerleştirme sonuçları da yüz binlerce öğrenci için ne yazık ki hüsranla sonuçlanmıştır. Bu süreçte eğitimcilerin ve velilerin haklı itirazlarını dikkate almayan iktidar bugün eğitimde yaşanan çöküşün tek sebebidir.
LGS yerleştirme sonuçlarına göre okul ve sınav puanı yüksek olmasına rağmen adrese dayalı yerleştirme sistemi yüzünden binlerce öğrenci istedikleri okula yerleşememiştir. Öğrenci ve velilerin büyük bir çoğunluğunun Anadolu ve fen liselerini tercih etmeleri nedeniyle imam hatip liselerinin kontenjanlarının yarısı boş kalmış durumdadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 5 tercih sınırlaması içerisinde aynı okul türünden sadece 3 tercih yapabilme şartı, öğrencilerin imam hatip liselerini tercih etmesini zorunlu hale getirmiştir.
Ayrıca bu yıl 8. sınıftan mezun öğrencilerin 3’te 1’ide tercih yapmadığı için özel okullara ya da açık liselere giden öğrenci sayısında patlama yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Binlerce veliyi ve öğrenciyi açık lise ile özel okul arasında ya da imam hatip ile meslek lisesi arasında tercih yapmak zorunda bırakan bu sonuçlar eğitimde gelinen noktanın somut örneğidir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın mevcut eğitim politikalarının pedagojik değil ideolojik olması, ortak akıl yerine tek adamın dedikleriyle şekillenmesi sorunun ana kaynağıdır.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un 20 Temmuz 2018’de 81 il milli eğitim müdürlüğüne gönderdiği yazıda öğrenci ve velilerin taleplerine duyarlı olunması ve ihtiyaca göre liselerin genel lise statüsüne dönüştürülmesi talimatının gereği de yerine getirilmediği gibi malumun ilamı olmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı yazısının gereğini yaparak mevcut mağduriyetlerin kısa vadede giderilmesi için, dayatmaya rağmen kontenjanları boş kalmış okulların statülerinin değişmesi için hiç zaman geçirmeden harekete geçmelidir.
Uzun vadede ise çarpık ve sistemsizliğin sistem haline geldiği bir ortamdan çıkış yolu ortak akla dayalı bilimsel ve çağdaş bir eğitim sistemin kalıcı hala gelmesiyle olacaktır. Eğitimde köklü bir reforma ihtiyaç vardır ve bu reform tüm siyasi parti temsilcilerinin eşit sayıda katılımıyla oluşturulacak bir komisyonda eğitim sendikaları, dernekleri ve akademik çevreler tarafından ülkemiz ihtiyaçlarına,bilimsel ve pedagojik ölçütlere göre hayata geçirilmelidir.
81 ilimizde olduğu gibi İstanbul’da da mağdur olan öğrencilerimizin mağduriyetlerinin biran önce giderilmesi için konunun takipçisi olacağız ve ideolojik değil pedagojik bir eğitim sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz.