9 yıl önce kaybettiğimiz ünlü şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, önce Karacaahmet Mezarlığı’nda, sonra da Ataşehir Belediyesi Neşet Ertaş Kültürevi’nde düzenlenen panelle anıldı.
Dokuz yıl önce bugün aramızdan ayrılan, şiir düşünüp şiir konuşan ve şiir yazan ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca, önce Karacaahmet Mezarlığı’ndaki gömütü başında, sonra da Ataşehir’deki Neşet Ertaş Kültürevi’nde düzenlenen üç saat süren panelle anıldı. Etkinliğe katılan 9 panelist ile Fransa, Almanya ve Romanya’dan katkıda bulunanlar “Dağlarca’nın Türkçeyi ses bayrağı bilmesine karşın, erişilmez bir dünya şairi olduğu” noktasında birleştiler.
Ataşehir Belediyesi’nin bu yıl ilk kez düzenlediği “Dağlarca’yı Unutmuyoruz, Unutturmuyoruz” etkinliğinde önceki gün açılan “İsa Çelik’in Objektifinden Dağlarca Fotoğrafları” Sergisinin ardından, bugün de, önce Dağlarca’nın Karacaahmet Mezarlığı’ndaki gömütü başında anma töreni, sonra da Ataşehir’deki Neşet Ertaş Kültürevi’nde, 9 yazar, şair ve dostunun katıldığı panel gerçekleştirildi.
Dağlarca’nın Karacaahmet Mezarlığı’ndaki gömütü başında yapılan anma törenine, panelistlerin yanı sıra Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi temsilen Kültür İşleri Müdürü Volkan Aslan, Neşet Ertaş Kültürevi Müdürü Hüseyin Dinçtürk, film yönetmeni Korkut Akın, BRT Yayın Grubu Görsel Yönetmeni Firdes Eren, Dağlarca’nın dostlarından Cemal Toprak ile ressam Ruşen Eşref Yılmaz da katıldı. Burada yapılan konuşmaların ardından, Ataşehir İçerenköy Mahallesi’ndeki Neşet Ertaş Kültürevi’ne geçen panelistler, kalabalık bir seyirci kitlesi karşısında Dağlarca ile ilgili duygu, düşünce ve anılarını sergilediler.
BRT Yayın Grubu Genel Yönetmeni Alâettin Bahçekapılı’nın kolaylaştırıcılığında, “Görsel Radyo” biçemiyle sunulan panele, yazar-şair-akademisyen Hilmi Yavuz, edebiyat tarihi araştırmacısı Konur Ertop, yazar-şair, Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, fotoğraf sanatçısı İsa Çelik, şair, 2015 Dağlarca Şiir Ödülü sahibi Ömer Erdem ile Dağlarca’nın yakın dostu Ruhan Ertop konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikteki şiirleri Kanal D sunucusu Levent Bitecik sundu.
Etkinlik programında bulunan, eleştirmen-yazar Doğan Hızlan, panele telefonla katılarak, Fransa’dan Sevgi Türker Terlemez, Almanya’dan Goethe Üniversitesi’nden Esma Hamurcu ile Romanya’dan şair Marian Ilie Dağlarca’nın yaşadıkları ülke diline çevrilen şiirlerini seslendirerek katıldı. Dağlarca’nın Ruhi Su’nun seslendirdiği “Almanya’da Çöpçülerimiz” şiiri sunulurken salona giren çöpçü kıyafetli görevli büyük alkış alırken, Eşber Yağmurdereli’nin 1966’da bestelediği “Söyle Sevda İçinde Türkümüzü” şiiri sanatçı Melihat Gülses’in sesinden sunuldu.
Ataşehir Belediyesi’nin “Dağlarca’yı Anma Etkinlikleri”nin kolaylaştırıcısı, TRT eski Şef Prodüktörlerinden Alâettin Bahçekapılı’nın “bunca söyleşi yaptım meslek yaşamımda, Dağlarca’nın adı geçtiği zaman duyduğum heyecanı hiçbir zaman duymadım” sözleriyle başlayan panele telefonla katılan eleştirmen-yazar Doğan Hızlan “Dağlarca’nın birçok kişiyi okumuş olduğunu, ancak yazdıklarında bu etkinin asla görülmediğini, onun tek başına bir okul olduğunu” vurguladı.
Şair-yazar-akademisyen Hilmi Yavuz da konuşmasında “Dağlarca’nın çok büyük bir şair olduğunu, 20. yüzyılın en önemli şairlerinden biri olarak genç kuşaklara öğretmenlik yaptığını, modern bir şair olduğunu, ayrıca bir destan şairi de sayılması gerektiğini” vurguladı.
Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin ise, “Dağlarca’nın şiirin Anayasası sayılabilecek Çocuk ve Allah kitabındaki olsun, öteki kitaplarındakiler olsun, seslendiği çocukların yaşı bulunmadığını, Dağlarca’nın ‘hiçbir ozan çocukların yolunu aydınlatamaz, şairlerin yolunu çocuklar aydınlatır’ düşüncesinde olduğunu” belirtti.
Edebiyat tarihçisi Konur Ertop “1950’lerde ‘en tam edebiyat adamı’ diye bir kavram konuşulurdu. Günün neredeyse bütün saatlerinde, düşüncesi, yaratma gücü edebiyat dünyasına açık edebiyatçı demekti bu. Ataç, Sabahattin Eyuboğlu, Oktay Akbal bunlar arasında sayılıyordu. Dağlarca da böyle biri sayılmalı.” diyerek başladığı konuşmasında şairin yakından tanık olduğu, şiirlerinde de ifadesini bulan toplumsal olaylar karşısındaki direngenliğini örnekledi.
Şair Ömer Erdem, Dağlarca’nın şiirindeki milliyetçi, Kemalist söylemlerin köklerinin nerelere dayandığı konusunun tartışılması gerektiğini vurguladığı konuşmasında, “Türkiye’deki siyasal kavgalar ve bu kavgaların temelindeki ideolojileri ithal buluyorum, çünkü bunların hiçbiri Türk düşüncesinin asıl kaynağı olan şiirsel düşünüşten neşet eden kavramlar değil bunlar. Bizim düşünce tarihimizin bir karakteristiği var, eğer bir düşünce Türkçe şiirden neşet etmemişse, dikkatle baktığımız zaman onun ithal bir karakterinin de olduğunu görüyorum, düşünüyorum” dedi.
Fotoğraf sanatçısı İsa Çelik, Dağlarca ile olan yakın dostluğundan kalan anıları seyircilerle paylaşırken, Dağlarca’nın aile dostu Ruhan Ertop da, “Dağlarca’nın görme yetisi zayıfladığı için kendisine yazdırdığı ve 200’ü bulan şiirlerinin bir kitapta toplanmasını arzuladığını” dile getirdi.
Dağlarca belgeselinin, bestelenmiş şiirlerinin, Firdes Eren’in Dağlarca fotoğraflarından oluşturduğu
videoların gösterildiği panelde şiirleri Kanal D sunucularından Levent Bitecik sundu. 3 saat süren panelin sonunda Ataşehir Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Volkan Aslan, panelistlere çiçek sunarak teşekkür etti.
Haber: BRT Yayın Grubu Genel Yönetmeni Alâettin Bahçekapılı