AK Parti Ataşehir Gençlik Kolları, İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü dolayısıyla etkinlik düzenlendi. AK Parti Ataşehir Gençliği Mehmet Akif Ersoy’u Andı.
Gazeteci Muharrem Coşkun tarafından hazırlanan; Ersoy’la ilgili emniyet, istihbarat ve İçişleri Bakanlığı’na ait resmi yazışmalardan oluşan yaklaşık 70 gizli belgenin yer aldığı sergi açıldı.
Ersoy’un torunu Selma Argon, “Vatanında Cüda’ İstiklal Şairi, Kod Adı: İrtica 906″kitabının yazarı gazeteci Muharrem Coşkun, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve AK Parti Ataşehir İlçe Teşkilatı üyelerinin katıldığı etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.
Mehmet Akif Ersoy’la ilgili emniyet, istihbarat ve İçişleri Bakanlığı’na ait resmi yazışmalardan oluşan yaklaşık 70 gizli belgenin yer aldığı, “Vatanında Cüda’ İstiklal Şairi, Kod Adı: İrtica 906” kitabının yazarı Coşkun, Mehmet Akif ile ilgili bir iddia üzerine 2010’da bu araştırmaya başladığını söyledi.
Coşkun, “Akif’in vefat ettiği Aralık 1936’da dönemin hükümetinin, İstanbul Valiliği ve İstanbul Üniversitesi’ne, ‘Sakın Akif’in cenazesine kimse katılmasın’ talimatı verdiğini duymuştum. Araştırmamla bu belgeleri ortaya çıkardım” dedi.
Akif’in, dönemin hükümeti tarafından takip ettirildiğine ilişkin tek bir belgenin olmadığını aktaran Coşkun, “Akif’in devletteki adı ‘İrtica 906’dır. Bu da bu şekilde ortaya çıkmıştır. Belgeleri incelediğinizde, el yazısıyla veya matbu olarak ‘İrtica 906’ imzasını göreceksiniz. İlk defa gün yüzüne çıktı ve kitabımızda ‘İrtica 906’ olarak yayımlandı. İlk kez bu belgeleri bu kitapla sergiledim” ifadelerini kullandı.
Coşkun, “Bu kitapta Mehmet Akif’in adli sicil kaydı ‘Akif Efendi’ diye başlıyor. Cumhuriyet’te, İstiklal Marşı’nı yazmış, cephede vaazları dağıtılmış ve mebusluk yapmış bir istiklal şairi, ‘İrtica 906’ koduyla takip edilmiş. Bu belgelere bakarak iddia ediyorum, eğer Akif Mısır’a gitmeseydi asılabilirdi” diye konuştu.
Ersoy’un torunu Selma Argon da 4 yıldır Anadolu’da dolaşıp bu konuları anlattığını belirterek, “Benim için çok anlamlı. 12 Mart, İstiklal Marşı’nın kabulü ve dedemle ilgili anma törenleri var. Her yerde ilgiyle karşılanıyorum. Dedemi çok seviyorlar. Gençler artık o dönemlerde neler olup bittiğini merak ediyor” dedi.
Akif’in Mısır’a gitmesine ilişkin de Argon, “(Ben vatan haini değilim) deyip, gönüllü sürgün gitmiştir. O zamanki hükümeti zor durumda bırakmamak için gitmiştir. Çünkü çok önemli isimdir. Sözü dinlenilen, inanmış bir isim olduğundan diğer arkadaşları gibi yakalanıp İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanırsa büyük olaylar olabileceğini düşünmüş olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Argon, Akif ile ilgili iddiaların doğru olmadığını vurgulayarak, “Onu tanıyan kimse, onun böyle faaliyetlerde bulunabileceğini aklına bile getirmez. İrtica taraftarı olmamıştır. Cahil din adamlarına, yobazlığa, dini istismar edenlere karşı gelmiştir. Safahat’ı okuyanlar bunu çok iyi anlar” dedi.
Etkinlikte, Ersoy’la ilgili emniyet, istihbarat ve İçişleri Bakanlığı’na ait resmi yazışmalardan oluşan yaklaşık 70 gizli belgenin yer aldığı sergi açıldı.