Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliğinde yurtiçi ve yurtdışından önemli isimlerin katılımıyla başlayan Maltepe Ekonomik Forumu’nda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu katılımcılara hitap etti.
Maltepe Ekonomik Forumu, Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliğinde yurtiçi ve yurtdışından alanında önemli isimlerin katılımıyla başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu forum katılımcılarına hitap etti.
Maltepe Belediyesi’nin düzenlediği Ekonomide Yeni Arayışlar Forumu’nda konuşan Kılıçdaroğlu, konuşmasında, “Her şeyi ben bilirim mantığından çıkarak sorunları hep beraber çözebiliriz mantığını ortaya çıkarmamız lazım. Eğer bir ekonomi kurumsallaşmışsa sıfırdan başlangıca ihtiyacımız yok.” Dedi.
CHP dışında iktidar olup varlığını sürdürebilen parti olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Tek başına iktidar olanların bir süre sonra siyasetten çekildiklerini görüyoruz. CHP dışında iktidar olup sonra varlığını sürdüren parti hemen hemen hiç yok. Bunun da sorgulanması lazım. Biz bu siyasal yapıyı böyle sürdürecek miyiz? Siyasette liyakatin olmaması başka bir soruyu gündeme getiriyor. Devlette de liyakatin bozulduğunu görüyoruz.” Diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Maltepe Ekonomik Forumu’ndaki konuşmasında şu ayrıntılara yer verdi:
CHP ÖTEDEN BERİ DEMOKRASİYİ SAVUNUR
Siyasi partiler yasası kimden miras kaldı bize? Bir darbe yasasından. Biz buna darbe hukuku diyoruz. Darbe hukukunu içinde barındıran yasaların bundan arındırılmasını istiyoruz. Biz CHP olarak öteden beri, gerçekten de çağdaş anlamda demokrasi savunuyoruz, savunmak zorundayız.
Bu ülkenin insanları birinci sınıf demokrasiyi hak etmiyor mu? Neden bu iktidar inşaat sektörünü kutsadı? Bunun arkasında siyasetin finansmanı var. Bugün geldiğimiz nokta, iktidarın çıkmaz sürece girdiği noktadır.
YASAYA BİLE GEREK DUYMUYORLAR
Yolsuzluklarının da içselleştirildiği görüyoruz. Akademik dünya tamamen durdu. Devlet başkanının yolsuzluklardan pay alması bile normal karşılanmaya başlandı. İhale kanunlarındaki değişikliklerden söz ediyoruz. Aslında yasaya bile gerek görmüyorlar. Ben yaparım diyor. Örnek mi tank palet fabrikası. Özelleştirmeye göre yapıldı. Kiralandı mı? Satıldı mı? Hayır. Kimin parası? 82 milyonun parası. Toplumda bu konuda kim duyarlı. Müslüman’ız diyenler var. Yolsuzluk nedir kardeşim? 17 yıldır yolsuzluklardan hesap sorulmamasının bir hukuku temeli oluşturuldu.
ÜNİVERSİTELER BİLGİ ÜRETMİYOR
Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor. Kaynak ayırmayan kim iktidar tabii ki. İnşaat gibi kaynak varken neden ayırsın. Bir şey daha söyleyeyim, ‘Türkiye’de 100 küsur üniversitesin hepsi bilgi üretebiliyor mu?’ Farklı düşünen hele hele iktidar gibi düşünmüyorsa sen bu kişiyi üniversiteden atabilirken nasıl bilgi üretebilsinler. Hep birlikte düşünmeliyiz. Eğer bugün bir ekonomik kriz yaşıyorsak kayıtsızlıktan kaynaklanıyor.
YOLSUZLUKLAR İÇSELLEŞTİRİLDİ
Yolsuzlukların da içselleştirildiğini bu süreçte görüyoruz. Toplum neden yolsuzluklar konusunda duyarsız hale getirildi. Devlet başkanının yolsuzluktan pay alması makul karşılanmaya başladı.
Yasaya bile gerek istemiyorlar. ‘Ben yaparım’ diyorlar. Örnek mi istiyorsunuz? Tank Palet Fabrikası. 20 milyar dolarlık fabrika 25 yıllığına parasız verildi. Müslüman’ız diyenler var. Yolsuzluk ne, kul hakkı ne? Siyasetçi hesap vermeye gerek bile duymuyor. Siyasetin yozlaşmasının tepesinde bu var.
İnşatta rantı yaratan büyük oranda kayıt dışılıktır. Tapu kayıtlarının yüzde 90’ı doğruyu yansıtmıyor. En büyük rant ve gelir buradan. Siyasal iktidardan buradan besleniyor. Kayıt dışılık üzerinden durulması gereken en önemli konulardan biridir. İstihdamda kayıt dışılık vardır”
KAYITDIŞILIK EN ÖNEMLİ KONULARDAN BİRİ
Kayıt dışılık üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biridir. Ekonomide kayıt dışılık var. 4 şekilde ortaya çıkıyor kayıt dışılık. Bir, kişi zaten kayıt dışıdır, kaydı yok. 2- Ayda 15 gün kayıtlı. 3- Aldığı ücretle kayıt dışı. 4- 2 ve 3’ü bir içinde barındırıyor. Kayıt dışılık ile o kişinin geleceğini elinden alıyorsunuz. Sadece onun değil ailesinin de geleceğini elinden alıyorsunuz.
SENDİKALAŞMA
4 şekilde ortaya çıkıyor istihdamda kayıt dışılık. 1- Kişi çalışıyor ama kayıt yok. 2- Prim ödenmiyor. 3- Yüksek alıyor ama az gösteriliyor. 4- Bir de bunların hepsini barındıranlar var. İstihdamda kayıt dışının önleminin en iyi yolu sendikalaşmadır. Ama bu Türkiye’de yok.
Sendikalaşmanın büyük oranda yitirildiği belirtildi. Bir iş yerinde sendikalaştığında toplu sözleşme ile kimin ne kadar alacağı bellidir ama ne yazık ki bu Türkiye’de yok arkadaşlar.
Akademik dünya özgürce düşünmek ve araştırmak için yabancı bir ülkeyi tercih ediyorsa birlikte oturup düşünmemiz gerekiyor. Bü ülkenin işsizi de çiftçisi de düşünecek. “Bana düşünmeyen yılan bin yıl yaşasın”. Bu felsefeyi de bir köşeye bırakacağız.
BU ÜLKEDE KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOK
Bunu söylediğim için bana çok kızıyorlar: Bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yok. Türkiye’yi şikayet ediyormuşum! Her an herkes tutuklanabilir mi? Tutuklanabilir. Avukatınız bile neden gözaltına alındığınızı öğrenemez. Bu hukuk sistemi var mı? Var. Var mı bu ülkede bağımsız yargı? Cumhurbaşkanı’nın bir sözcüsü var. Soruyorlar: Belediye başkanları açığa alındı. Yerlerine kayyum atandı. “Onlar suçludur” diyor. Sen hakim misin? Hayır. “Onlar cezalandırılacak” diyor. Sen hakim misin? Hayır.
Onların cezalandırılacağını Saray adına dile getiriyor. Sonra kalkacağız biz, bütün dünyaya “Türkiye’de bağımsız yargı var” diyeceğiz. Senin sözcün aksini söylüyor. Dolayısıyla can ve mal güvenliğinin olmadığı yerde biz yeni arayışların rotasını belirlemeye çalışıyoruz.
YARIN SABAH NE OLACAĞINI KİMSE BİLMİYOR
Yarın sabah Türkiye’de ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Eskiden planlama teşkilatı vardı. Bir gelecek hedefi konurdu toplumun önüne. Vergilemek için siyasi iradeye ihtiyaç var. Siyasi iktidar ranttan besleniyorsa o alan vergilenmez.
4+4+4 BİR KİŞİNİN ARZUSU İLE PARLAMENTOYA GELDİ
Kapsayıcı ekonomiden bahsettik. Eğitim kişiye sınıf atlatır. 4+4+4 sistemi geldi parlamentoya, bu kanun teklifini veren 5 milletvekilinin hiçbiri eğitimci değil. Kalkınma planında, hükûmet programında yok, bir kişinin arzusu nedeniyle parlamentoya geldi. İsterdik ki akademik kadro daha fazla sesini çıkarsaydı. Kendi çocuklarımızı denek olarak kullandık. Bir ülkeyi geri bırakmak istiyorsanız o ülkenin eğitim sistemini bozmak yeterli. 4+4+4 çıkmasın diye çok çabaladım. Çocuğunu okula gönderen hiçbir anne ve baba eğitimden memnun değil. Asıl kaynak ayırmamız gereken yere kaynak ayrılmıyor.
EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARIN SORUNLARI ÇÖZÜLEMEZ Mİ!
Devlet sosyal güvenlik haklarını sağlayan koşulları karşılar. Bugün yapılan sosyal yardımlar hak temelli değil lütuf temelli. Böylece sosyal yardımlar iktidarda kalmanın bir aracı olarak kullanılıyor. Hak temelli anlayışı sendikalar, STK’lar ile oluşturacağız. Sendikalar bile bunun farkında değil. Sendikalar 102 sayılı sözleşmeyi bile yeterince bilmiyor. Parlamento 1974 yılında bunu kabul etti. Kişinin doğumundan ölümüne kadar herkesin sosyal güvenliğini karşılıyor yasa. Aile sigortası neden uygulanmıyor? Bunun üzerinde de akademik dünyanın durması lazım.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın sorunu malum, bu soruna aile sigortası ilaç olabilir. Siz hala bunu dillendirmiyorsanız hak temelli anlayışa karşı çıkıyorsunuz demektir. Kaynak olmadan ben sosyal yardım yapacağım dersen ekonomiye zarar verirsiniz. İşsizlik sigortasından nasıl bir kaynak yaratıldıysa ve aile sigortası da yaratıp bu sorunu temelden çözebiliriz.
AYLIK GELİRİ 673 LİRANIN ALTINDA OLAN KİŞİ SAYASI 8 MİLYON 647 BİN KİŞİ
Aylık geliri 673 lira altında olan kişi sayısı 8 milyon 647 bin 283 kişi. Ben sizlere 1940’lı yıllardan bahsetmiyorum. Nereden buldunuz bu rakamı diye sorabilirsiniz. Devletten öğrendim. 1000 liranın altında aylık geliri olan sayısı 847 bin kişi. Konteynerlerde çöp toplayan on binlerce fakir fukara görüyoruz?
Önümüzdeki günlerde asgari ücret belirlenecek. Asgari ücret açlık sınırının altında. Sendikaların bir araya gelmesi bizim için çok önemli.
Açlık sınırının altında kimsenin kalmaması gerekir. Sendikalar iktidarın yanında mı işçinin yanında mı kalacaklar göreceğiz. Devlet bunları açlık sınırının altında asgari ücrete tabii bıraktı. Asgari ücretten sembolik olarak yüzde 1 vergi alınsın.”