11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde konuşan Gamze Akkuş İlgezdi, “Kızdır, kırılgandır”, “kızdır, cahildir”, “kızdır, anlamaz” anlayışından sıyrılmak gerektiğini kaydetti.
Recep Kenan/itvhaber.com
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında Ataşehir Sivas Eğitim ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen panelde konuşan CHP Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, kız çocuklarına karşı ayrımcılığı önlemek ve onların insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlamak amacı ile farkındalık oluşturmayı amaçlayan Dünya Kız Çocukları Günü’nü “Bahane üretmeden sorumluluk alınması gerektiğini bizlere anımsatan bir gün!” olarak niteleyerek; “Toplumsal hayatı şekillendiren, kurallar koyan, yöneten siyasetin eril dilinden hesap sormamız gereken bir gün! Ne yazık ki bu konuda başarılı olduğumuzu söylemek mümkün değil.” Dedi.
“Kızdır, kırılgandır”, “kızdır, cahildir”, “kızdır, anlamaz” anlayışından sıyrılmak gerektiğini kaydeden Gamze Akkuş İlgezdi, kızlarımızın da birey olduğunun yeniden hatırlatmasının altını çizerek; “Biz ebeveynlere düşen öncelikli görev bu eşitsizliğe engel olmaktır.” Diye konuştu.
DÜNYA MİRAS DEĞİL ÇOCUKLARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK
Atalarımızın, “Bu Dünya Bize Atalarımızdan Miras Kalmadı, Biz Onu Çocuklarımızdan Ödünç Aldık” sözünü hatırlatan “Dünyayı çocuklara verelim bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı” diyen Nazım dizeleri ile çocukların masumiyetine dikkat çeken CHP Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, günümüzde çocukların maruz kaldığı olayların Türkiye’nin acı gerçekleri olduğu kadar, geleceğimizin de ne kadar tehlike altında olduğunun birer göstergesi olduğuna işaret etti.
AYRIMCILIK, CİNSİYETÇİLİK, EŞİTSİZLİK ŞİDDET ÇOK KÜÇÜK YAŞTA BAŞLIYOR
Panelde son 16 yıllık resmi verileri katılımcılar ile paylaşan CHP Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, cumhuriyetin pozitif ayrımcılık yaparak, önem verdiği kız çocuklarımızın payına düşen mutsuzluk ve umutsuzluk yakıcı boyutlara ulaştığını kaydederek; “Bugün kız çocuklarına yönelik ayrımcılık, cinsiyetçilik, eşitsizlik ve her türlü şiddet çok küçük yaşlarda başlıyor!
VERİLER BİZE GÖSTERİYOR Kİ: BAŞARILI OLAMAMIŞIZ
Gamze Akkuş İlgezdi, “Çocuk evlilikleri ve çocuk anneler olmasın, Çocuğun Cinsel İstismarı ve sömürüsü olmasın, Suça sürüklenen çocuklar olmasın, Çocuk işçiliği olmasın, İstihdam ve eğitim de ayrıcalık olmasın derken; veriler bize gösteriyor ki, pek de başarılı olamamışız.” Diye konuştu.
Asidad Dünya Kız Çocukları Panel Gamze Akkuş İlgezdiASİDAD’tan 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde Panel https://www.itvhaber.com/asidadtan-11-ekim-dunya-kiz-cocuklari-gununde-panel.html#.XaEFIMaIRpw.twitter
Gepostet von Recep Kenan am Freitag, 11. Oktober 2019
SAATTE 5 KIZ ÇOCUĞUNA RESMİ NİKÂH KIYILIYOR.
Son 16 yılın verilerini paylaşan CHP Genel Başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, saatte 5 çocuğa resmi nikâh kıyıldığının altın çizdiği konuşmasında şu ayrıntılara yer verdi:
“Bugüne kadar bilgi edinme ve soru önergelerinden derlediğim çarpıcı ve bir o kadar da düşündürücü verileri paylaşmak isterim:
ÇOCUK EVLİLİKLERİ VE ÇOCUK GEBELİKLERİ!
“Geçtiğimiz 16 yılda her hafta 15 yaşından küçük 18 çocuğun doğum yaptığı bir ülkede yaşıyoruz. İstatistik olarak gördüğümüz bu sayı gerçek hayatta istismara uğrayarak doğum yapan 15 bin çocuğumuz olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Öte taraftan AKP iktidarında evlendirilen kız çocuğu sayısı 691 bin’e ulaştı. Saatte 5 çocuğa resmi nikâh kıyılıyor. İmzalar geleceğe değil, bir büyük eşitsizliğe atılıyor. Kuma olarak giden, başlık parasına satılan, dini nikâhla yaşamaya zorlanan çocukların sayısını ise bilmiyoruz. Bu veriler asla açıklanmıyor. Okul çağında olan, arkadaşlarıyla tiyatroya, sinemaya, kütüphaneye, konsere gitmesi gerekirken doğum yapan çocukların ülkesinde yaşıyoruz.”
ÇARESİZ KIZ ÇOCUKLARIMIZ EVLENDİRMEYE TEŞVİK EDİLİYOR
“Ne yazık ki hâkim zihniyet; çaresizliğin, yoksulluğun kucağına itilmiş kız çocuklarımızı devlet güvencesi altına alıp korumak yerine evlendirmeye teşvik ediyor. Çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimini göz ardı ederek, onu bir aile kurmaya zorlamak bu ülkenin geleceğine en büyük ihanettir. Kız çocuklarını “başlık parası” adı altında bir eşya gibi alıp satmak, değerli arsa muamelesi yapmak vicdanlarımızın kabul edebileceği bir şey değildir. Çünkü çocuk evlilikleri gelenekler veya inanışlar bahane edilerek normalleştirilen eşitsizliğin ve şiddetin hem sebebidir hem sonucudur.”
1.257 ÇOCUK 15 YAŞINI DOLDURMADAN İNTİHAR ETTİ
“2003-2016 yılları arasında 15 yaşını doldurmadan intihar eden 1.257 çocuk var. Bunların yüzde 54’ü yani 684’ü kız çocuğuydu… Peki, bir kız çocuğu 15 yaşını doldurmadan neden intihar eder hiç düşündünüz mü? Ölümle sonuçlanan kız çocuğu intiharlarının özellikle küçük yaşta zorla evlendirmelerin yaygın olduğu doğu ve güneydoğu illerinde olduğunu görüyoruz. Üstelik bu evliliklerin, çoğunlukla kayıt dışı olduğunu da biliyoruz. Kız çocukları arasında intiharlar kadar evden kaçma olaylarının da yaygınlaştığına şahit oluyoruz.”
KAYIP BAŞVURUSU YAPILANLARIN 57’Sİ KIZ ÇOCUKLARI
“Son 9 yıllık veriler incelendiğinde, hakkında kayıp başvurusu yapılan 104 bin 531 çocuğun, 59 bin 435’ini yani yüzde 57’sini kız çocukları oluşturuyor. Elbette eşitsizlik sadece çocuk evlilikleriyle de sınırlı değil.”
KRİZ DÖNEMLERİNDE EN BÜYÜK SIKINTIYI ÇOCUKLAR ÇEKER
“Günümüz toplumlarında işsizlik sadece ekonomik bir problem değildir. Toplumlar üzerinde çok ciddi hasarlar yaratan sosyal bir olgudur. Her kriz dönemlerinde en büyük sıkıntıyı çocuklar çeker. Örnek vermek gerekirse; işsizlik ile çocuğun iyi olma halinde gözlenen düşüş arasında çok güçlü bir ilişki vardır. Ve ekonomik durgunluğun doğurduğu sonuçlardan da yine en uzun süre etkilenecek olanlar çocuklarımızdır. Yöneticilerin en önemli görevi de toplumun en kırılgan bireyleri olan çocuklarımıza şiddet, korku ve kaygıdan arındırılmış bir hayat sağlayabilmektir. Her ülkede, krizin çocuklar üzerindeki etkisi yapılan politik müdahalelere göre değişir. Bugün yöneticilerin politik müdahaleden anladıkları; aile kurumunu güçlendirmek ve evlilikleri teşvik etmekten ibarettir.”
YOKSUL KIZ ÇOCUĞU SAYISI 3 MİLYON 400 BİNİ AŞMIŞ DURUMDA
“Elimizdeki son veriler bugün 693 bin kız çocuğunun anne ve babasının işsiz olduğunu gösteriyor. Yoksulluk sınırının altında yaşan kız çocuğu sayısı 3 milyon 400 bini geçmiş durumda. Ne yazık ki hâkim zihniyet; çaresizliğin, yoksulluğun kucağına itilmiş kız çocuklarımızı devlet güvencesi altına alıp korumak yerine evlendirmeye teşvik ediyor. Elbette kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve eşitsizliğin çok tehlikeli, can yakıcı, iç karartıcı başka boyutları da var.”
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI ve SÖMÜRÜSÜ ARTTI
“Çocuğun cinsel istismarı ve sömürüsü bir diğer önemli sorun olarak karşımızda duruyor, Türkiye’de çocuğa yönelik cinsel saldırı vakaları son 8 yılın en üst seviyesine ulaştı. 2018 yılında çocuklara yönelik 18 bin 290 cinsel suç işlendi. Çocuğa yönelik cinsel istismar vakaları bir önceki yıla göre yüzde 12 arttı. Bu veriler, günde 50 çocuğumuzu cinsel saldırıya maruz kaldığını gösteriyor.”
İKTİDAR SAHİPLERİ ÇOCUKLARIMIZI KORUMAK İÇİN NE YAPMADILAR?
“Peki çocuklarımızı koruma makamında olanlar, yetki sahibi olanlar ne yaptılar? Aslında bu soruyu şöyle sormak daha doğru olur: iktidar sahipleri çocuklarımızı korumak için ne yapmadılar? Çocuk tacizcilerini, istismarcıları ve şiddet uygulayanları kurtaracak yasaları çıkarmak için uğraştılar.”
RESMİ NİKAH OLMADAN DİNİ NİKAH KIYILMASI SUÇ OLMAKTAN ÇIKTI
“Resmi nikah olmadan dini nikah kıyılmasını suç olmaktan çıkartarak, Türkiye’nin ensest sorununu daha da içinden çıkılmaz bir şekle soktular.”
BİNLERCE ÇOCUK MAĞDURUN VARLIĞINI BİLİYORUZ
“Bakın geçtiğimiz 6 senede cinsel saldırı şüphesiyle adli muayeneden geçirilen 7 bin 500 kişinin yüzde 24’ü çocuk yaştaydı. Bu çocukların çoğunlukla aile fertleri tarafından saldırıya uğradıkları ortaya çıktı. Öte taraftan çocuk olduğu için susan, “çevremiz ne der” diyerek çekinen ve adli kolluk tarafından ciddiye alınmayan daha binlerce çocuk mağdurun varlığını biliyoruz.”
ÇOCUKLAR KORKTUKLARI İÇİN, ADALET KOLLADIĞI İÇİN SUSUYOR
“Cinsel şiddete uğrayan çocuklar korkuyorlar çünkü adalet mekanizmasının nasıl işlediğini gazetelerden okuyor, televizyonda izliyorlar ‘İdam’ ve ‘hadım’ tartışmaları arasında saldırganların -iyi hal indiriminden-, -saygın tutum maddesinden-, -eksik teşebbüs bendinden- yararlandıklarına şahit oluyorlar. Kısacası çocuklar korktukları için, adalet ise kolladığı için susuyor. Başka bir ifadeyle cinsel şiddet bir şekilde her gün yeniden üretiliyor ve yaygınlaşıyor.”
ÜLKEMİZ ÇOCUK PORNOGRAFİSİ PAZARI KONUMUNA GELMİŞ
“Türkiye’de bilinen ama konuşulmayan konular var. Örneğin ülkemiz çocuk pornografisi konusunda pazar ülke konumuna gelmiş. Adalet Bakanlığı’nın ‘sınırlı’ verilerine göre geçtiğimiz 8 senede 6 bin 398 kişi yani haftada 11, günde 2 kişi çocuk pornografisinden dolayı sanık olmuş. Mağdur edilen çocuk sayısını, cinsiyetini, yaşını ve uyruğunu ise bilmiyoruz çünkü bu veriler de paylaşılmıyor.
30 KİŞİ ÇOCUKLARI FUHUŞA ZORLADIĞI GEREKÇESİYLE SANIK
Öte yandan fuhuşa sürüklenen çocuklar ise çok daha dramatik bir konu olarak karşımızda duruyor. Geride kalan 8 yılda haftada 30 kişi çocukları fuhuşa zorladığı gerekçesiyle sanık olmuş. Sanıklar arasında yaşları 15’ten küçük 75 çocuk bulunması ise düşündürücü. Yani çocukların geleceğini çalmakla kalmamış, onları suçun hem tarafı hem de muhatabı yapmışlar. Daha tehlikelisi de cinsel şiddet vakaları ‘İdam’ ve ‘Hadım’ arasında sıradanlaştırılıyor”
SUSKUNLUK ÇOCUK TACİZCİLERİNİ DAHA DA CESARETLENDİRİYOR
“Elbette denetim görevini yapan biz milletvekillerinden bilgi saklayarak bu tabloyu değiştirmenin, şiddet ve istismarı önlemenin bir imkânı yok. Aksine bu suskunluk çocuk tacizcilerini daha da cesaretlendiriyor. Her şeyden önce bir anne olarak bu tablo karşısında ben isyan ediyorum. Çocuklarımızın gözlerinde ne zaman bir damla yaş görsek içimiz parçalanırken, çocuklarımızın bu şekilde yitip gitmesini ben içime sindiremiyorum. Hem Adalet, hem İçişleri, hem de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütün Bilgi Edinme taleplerime rağmen mağdur olan çocuk sayısı konusunda bilgi vermiyorlar. Korku, çaresizlik ve öfke sarmalından kurtulamayan çocuklar suçun kurbanı olduğu kadar, suçun faili de oluyorlar.”
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR 967 BİN 964’Ü AŞTI
“2017’de sanık olan 2 milyon 173 bin kişinin yüzde 6’sını çocuklar oluşturdu.10 senede suça sürüklenen çocuk sayısı 967 bin 743’e ulaştı. Çok acı bir veri ama suça karışan çocukların yüzde 12’sini kız çocukları oluşturdu. Yani 119 bin 316 çocuktan bahsediyoruz. Sokağa çıkmasına ve okula gitmesine engel oldukları kız çocuklarının suça karışmasına engel olmayan bir zihniyet var karşımızda.
ÇOCUKLAR İÇİN İNŞA EDİLEN HAPİSHANELERLE TANIŞACAĞIZ
Geçtiğimiz 10 yılda haftada 224 kız çocuğunun suça karışmasını başka türlü nasıl izah edebiliriz? Daha acısı suça karışan kız çocuklarının yani yüzde10’unun, yani 12 bin 500’ünün 11 yaşından küçük olmasını kime anlatabiliriz? Hadi bunlar için mantıklı sebepler üretebilen bir iktidar var diyelim karşımızda, uyuşturucu kullanmaktan sabıkalı 4 bin 141 kız çocuğunu nasıl açıklayacaklar? Hele ki bu kız çocuklarının yüzde 25’i 11 yaşından küçükse bunun vebalini kim üstlenecek. Ne yazık ki çürüme her tarafımızı sarmış durumda. Korkarım bu gidişle, ülkemizde yalnızca çocuklar için inşa edilen hapishanelerle tanışacağız.
KADINLAR VE KIZ ÇOCUKLARI HAYATTAN SOYUTLANIYOR
“15-17 yaş grubunda istihdam edilen kız çocuğu oranı 2004’te yüzde 12 iken 2017’de yüzde 10’a gerilemiş. Aynı dönemde istihdam edilen erkek çocuğu sayısı ise yüzde 20’den yüzde 24’e yükselmiş. 15-17 yaş grubunda istihdam edilen kız çocukları giderek azalıyor. Çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını, kendisini yetiştirmesini isteriz. Ancak açıkladığım bu veriler bizlere kız çocuklarının özelde mesleki eğitimden genel de ise eğitim hayatından koparıldığını gösteriyor. 15-17 yaş grubuna mensup çocuklar büyük çoğunlukla meslek lisesi veya dengi okullarda okuyan ve çırak ya da stajyer olarak istihdam edilen çocuklar. Ülkede kayıp kuşaklar yaratan ilk projesi 4+4+4 sistemi ile özellikle kızları eğitimden kopartmak oldu. Çok acı bir veri ama orta okuldan ayrılarak, açık eğitim programına geçiş yapanların %63’ünü kızlarımız oluşturuyor.
GÜNDE 580 KIZ ÇOCUĞUMUZ OKULDAN AYRILIYOR
Yani Türkiye’de günde 580 kız çocuğumuz okuldan ayrılıyor. Hal böyle olunca 15-17 yaş grubuna mensup kız çocuklarının yüzde 14’ü ne eğitimde ne de istihdam yer alıyor! Okuldan kopartılan kızlar ne yazık ki çocuk işçi olarak çalıştırılıyor ve güvencesiz iş havuzunun önemli bir bölümünü oluşturuyorlar!
15 SENEDE 14 YAŞINDAN KÜÇÜK 2.897ÇOCUK İŞ KAZASI GEÇİRDİ
2017 verilerine göre geçtiğimiz 15 senede 14 yaşından küçük 2.897çocuk iş kazası geçirdi. İş kazalarında ölen çocukların yüzde 16’sı ise kız çocuğuydu.