İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 88. İzmir Enternasyonal Fuarı açılışı için geldiği İzmir’de yoğun ilgiyle karşılandı. Ekrem İmamoğlu ve Başkanı Soyer basınla buluştu.
BAŞKAN İMAMOĞLU: “İSRAFIN BOYUTUNU HİSSETTİRMEK İSTİYORUZ”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 88. İzmir Enternasyonal Fuarı açılışı için geldiği İzmir’de yoğun ilgiyle karşılandı. Açılış öncesinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte kameraların karşısına geçen İmamoğlu, Yenikapı’daki araçların ne zaman sergileneceği sorusuna ve bu konuyla ilgili eleştiriler olduğuna yönelik hatırlatmaya, “Biz, israfı topluma anlatmak istiyoruz. İsrafın boyutunu hissettirmek istiyoruz. Bakın yaptığımız şey, israfla ilgili aslında ne kadar boş vermişlik olduğunu gözler önüne sermek ve kamunun parasının ne kadar kötü harcandığını göstermek. Bunu sonuna kadar da göstereceğiz. Başka örneklerini de ortaya koyacağız. Bu, siyasi bir mesele değildir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 88. İzmir Enternasyonal Fuarı açılışına katılmak üzere kente geldi. İmamoğlu’nun kentteki ilk durağı, İzmir Büyükşehir Belediyesi oldu. İmamoğlu, Konak’taki merkez bina girişinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından karşılandı. İmamoğlu ve Soyer, yoğun ilginin yarattığı izdiham nedeniyle binaya zorlukla girebildi. İkili, Başkanlık makam odasında kameralar karşısına geçti. İmamoğlu, Soyer’e İstanbul temalı bir seramik tablo, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da İmamoğlu’na İzmir Saat Kulesi’nin minyatürünü hediye etti. Basın mensuplarının görüntü almasının ardından, başkanlar ve beraberlerindeki heyet, kısa bir toplantı yaptı. Toplantının ardından, İmamoğlu ve Soyer bir kez daha kameraların karşısına geçti. İlk sözü alan Soyer, İBB Başkanı’nı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “İzmir’de onur konuğu olması gerçekten lafta kalan bir şey değil. Onur duyduğumuz bir buluşma. Aslında bu gecikmiş bir buluşma. Sevgili başkanımla, kampanya döneminde birlikte miting yapmak gibi bir hayalimiz vardı, gerçekleşemedi. Ondan sonra tekrar bir niyetlendik, seçimlerin yenilenmesi kararı çıktı ve nihayet bugüne geldik. Böyle anlamlı bir günde burada olmasından dolayı çok mutlu olduğumu paylaşmak isterim” dedi.
“KOLEKTİF UYUMLA ÇALIŞACAĞIZ”
İmamoğlu da İzmir’de olmaktan keyif aldığını belirterek, “İstanbul ve İzmir’in buradaki birlikteliği, Türkiye için muazzam bir enerji doğuracaktır. Bu ister tarımda, ister ekonomide, ister kültür sanatta olsun Türkiye için çok önemli. Öncü politikaları, tasarımları geliştirecek iki yetenekli, iki yaratıcı kentten bahsediyorum. Her ne kadar kağıt üzerinde iki kentin nüfusunun 20 milyonun üzerinde olduğunu düşünsek de aslında çok aktif 22-23 milyonluk iki kentin birleşiminden bahsediyoruz. Ondan dolayı sorumluluğumuz büyük. Hem bizim hem Tunç Soyer başkanımın müthiş bir kolektif çalışma ruhumuz var. Her ikimiz ve diğer büyükşehir belediye başkanlarımız da bu kolektif ruhla Türkiye için çok güzel işler yapacağız” diye konuştu.
“POLEMİĞİN PARÇASI OLMAYACAĞIM”
İki başkanın konuşmalarının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. İmamoğlu, “Bakan Soylu pazar günü kayyımla ilgili bir açıklama yapacağını söyledi. Bu konuda ne söylersiniz” sorusuna, “Bir kere ben, polemiklerle ilgilenmiyorum. Aslında polemik üretmek bir marifetmiş gibi bir ortam yaşanıyor. Ben onun bir parçası asla olmayacağım. Az önce kurduğum cümleler, bence çok anlamlı ve sayın başkanımızın kurduğu çok anlamlı proje cümleleri ve birliktelik cümleleri bizim için en değerli olanları. Diğeri lafı güzaf bizim için, hiçbir önemi yok” yanıtını verdi.
“TASARRUFU ÖNCELEMEMİZ GEREKİYOR”
İmamoğlu’na, Yenikapı’daki araçların ne zaman sergileneceği soruldu ve bu konuyla ilgili eleştiriler olduğu iletildi. İmamoğlu, bu soruyu, “Biz, israfı topluma anlatmak istiyoruz. İsrafın boyutunu hissettirmek istiyoruz. Bakın yaptığımız şey, israfla ilgili aslında ne kadar boş vermişlik olduğunu gözler önüne sermek ve kamunun parasının ne kadar kötü harcandığını göstermek. Bunu sonuna kadar da göstereceğiz. Başka örneklerini de ortaya koyacağız. Bu, siyasi bir mesele değildir. Şu an ülkenin ekonomik sıkıntılarının, problemlerinin, işsizliğin Türkiye’deki piyasa durgunluğunun en tavan yaptığı bir ortamda kamunun israfı engellemedi. Bu nedenle tasarrufu öncelememiz gerekiyor. Biz tasarruf yapıyoruz kardeşim. Lüzumsuz masrafları ortadan kaldırıyoruz” şeklinde yanıtladı.
“HÜKÜMET DE İSRAFDAN DERS ÇIKARSIN”
Devletin tüm kurumlarının tasarruf yapmak adına kendisine çekidüzen vermesi gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, “Hükümet, daha iyi hizmet vermek adına, yaptığımız işlemden ders çıkarsın. Bundan sadece biz değil, bizim gibi CHP’li belediyeler de ders çıkarsın, diğer siyasi partili belediyeler de ders çıkarsın. Arkadaşlarım, şu anda sizi bilgilendirmek için hazırlıklarını yapıyorlar. Bunun görülmeyen kısmı da var. Daha önce ne yazık ki çok hovardaca harcanan paralarla muhafaza edilmiş birçok araç, 23 Haziran’dan hemen önce devirleri yapılmış veya iadeleri yapılmış. Olsun, o da bir kazanım. Onların da tespitleri var. Tümüyle bunları sizleri aydınlatacak şekilde anlatacağız pazar günü” dedi.
KAFTANCIOĞLU YORUMU: “KARAR CAN SIKICI”
İmamoğlu, Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezayla ilgili soruya, “Türkiye’nin hukuk yoluyla gündem yaratarak, insanları suçlayarak, yargılayarak, insanları kutuplaştırmak gibi bir yol ve yönteme ihtiyacı yok. Tam tersine, adalet duygusu toplumu birleştirmeli, daha güçlü hissettirmeli ve gerçekten inancını bu topraklarda daha büyütmeli. O bakımdan sabah da bu uyarımı yapmıştım. Elbette ki karar üzücüdür ve can sıkıcıdır. Canan Kaftancıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisinin, Türkiye’nin en büyük kentinin il başkanıdır. O manada biz. Canan Hanım’ın yol haritasının her zaman yanındayız ve yanında olacağız. Bu hukuksuzluğun üst mahkemelerde giderileceğine inanıyorum. Türkiye’mizin bu konuda en doğru karar verecek hâkimleri her şeye rağmen vardır. Hem arkadaşım hem yol arkadaşım olarak Canan Hanım’a sonuna kadar destek olacağım, yanında olacağım. Umut ediyorum ki bu süreç çözümlenecek ve ülkenin gündeminden kalkacak. Biz işimize bakacağız. Kol kola bu ülke için üretmeye devam edeceğiz” yanıtını verdi.
“ANNELERİN YANINDAYIZ”
İmamoğlu, Diyarbakır’daki HDP binası önünde çocukları PKK tarafından kaçırılan annelerin eylemiyle ilgili soruyu da şu şekilde yanıtladı: “Evladının teröre teslim olduğunu görerek, orada büyük bir feryatla oğlunu, evladını tekrar isteyen annelerin ben yanındayım. Biz, bu ülke insanı terörün kıskacına girmesin diye çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızla hem İstanbul’da hem de Türkiye’nin birçok yerine moral vermeye çalışıyoruz. Biz istiyoruz ki, çocuklarımız iyi eğitim alsın, gençlerimiz iyi eğitim alsın, hayata umutla baksınlar. Kimse kendisini kenara itilmiş gibi, adaletsizliğe uğramış gibi ya da kutuplaşmış bir ülkede sağa sola savrulmuş gibi hissetmesin istiyoruz. Yasalarına ve hukukuna en uygun biçimde demokrasiyi güçlendirmek istiyoruz. Çünkü demokrasi güçlenirse, herkesin ruhu ferah olur. Biz o kurumların güçlendirilmesi için çaba sarf ediyoruz. Aksi taktirde bunu yapmadığınız zaman terör örgütleri güçleniyor. Biz, terör örgütlerinin zayıflatılmasını hatta bertaraf edilmesini istiyoruz. Öyle bir atmosferi sağlarsanız böyle olur. Bu sadece silahla da olmuyor. O bakımdan ben, oradaki annelerin elbette yanındayım. Çocuklarının terörden kurtulması için biz de çaba verme konusunda her zaman en önde mücadele etmeye hazırız. Ama bunun başka yöntemleri olduğunu birileri unutmasın. Belli makamlarda oturan insanları terörist ilan ederek bu sorunu çözemezsiniz.”
“SORUNUN ÇÖZÜMÜ MECLİSTE”
Sorunun hukuk yoluyla çözüleceğini kaydeden İmamoğlu, “Bu sorunun çözümü Meclis’te olur. Siyasal platformlarda olur. Biz, onu anlatıyoruz. Umuyorum sadece orada bulunan annelerin değil, terörün kıskacına girmiş bütün gençleri el birliğiyle kurtarırız. Bu memleketin saygın bireyleri haline getiririz. İster doğuda, ister kuzeyde, ister güneyde, nerede yaşıyorsa yaşasın baktığımız pencere budur. 82 milyon yurtseverimiz var. Biz, o vatansever bireylerden birisiyiz. Bizim 16 milyon, İzmir’in 6 milyon vatansever hemşehrisi var. Topluma böyle bakmazsınız, toplumu barıştıramazsınız. Umuyorum Türkiye’nin terör belasından kurtulduğu gün, mutlu, huzurlu, keyifli, üretken bir Türkiye’de hep birlikte var oluruz” ifadelerini kullandı.
EVİM BEBEK MASKOT OLDU
İmamoğlu ve Soyer, basın mensuplarının sorularını yanıtladıktan sonra Kemeraltı’na geçti. İki başkan, araçlarından iner inmez vatandaşlar tarafından adeta kuşatıldı. İki başkan, izdiham altında İzmir sokaklarında yürümek zorunda kaldı. Bu sırada bazı iş yerlerinden İzmir Marşı çalındı. Zorlukla Kızlarağası Hanı’na ulaşan İmamoğlu ve Soyer, burada bir süre soluklandı. Kısa mola sırasında başkanların oturduğu masaya babasıyla gelen 11 aylık Evim Esra Şanlı adlı bebek, ortamın maskotu oldu. İmamoğlu ve Soyer, Evim bebeği uzun süre sevdi. Evim bebeğin İmamoğlu’na elleriyle lokum yedirmesi renkli anların yaşanmasına neden oldu. Gazetecilerden kamera alan İmamoğlu, Evim bebeğin ve basın mensuplarının fotoğraflarını çekti. Bir çok vatandaş da kalabalık arasından zorlukla ulaştıkları başkanlarla fotoğraf çektirdi. İmamoğlu ve Soyer, vatandaşların alkışları eşliğinde Han’dan ayrıldı.