Son dönemlerde “Nu-Jazz” akımının en çok dikkat çeken temsilcilerinden olan Micatone, Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi’nde (MSKM) sahne aldı.
Kadir İncesu
Elektronik altyapılar üstüne ekledikleri caz melodileri ve güçlü vokalleri ile öne çıkan Micatone, tutku dolu canlı performanslarıyla MSKM’de sahne aldı.
Vokalde Lisa Bassenge, gitarda Boris Meinhold, klavyede Sebastian Hagen Demmin, basgitarda Paul Kleber ve davulda Jan Burkamp’dan oluşan Micatone, sahne performanslıyla büyük beğeni topladı.
Özellikle “Wish I Was Here” albümleriyle nu-jazz meraklılarının beğenisini kazanan Micatone, ünlü yönetmen Fatih Akın’ın filmleri için yaptığı bestelerle de sinema tutkunlarının dikkatini çekmişti.
Konser öncesi Lisa Bassenge ve Boris Meinhold ile konser verecekleri MSKM Halit Akçatepe Sahnesi kulisinde kısa bir söyleşi yaptık.
Yaptıkları müziği, caz nağmeleri de bulunan “Hand-Made Pop Music (El Yapımı Pop Müzik)” olarak adlandıran grup üyelerinin ülkemize üçüncü gelişleri. Lisa Bassenge ve Boris Meinhold Türkiye’de olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını, her gelişlerinde çok güzel ağırlandıklarını özellikle belirtiyorlar.
“İşimiz Eskiden Daha Kolaydı”
Teknolojinin gelişmesi ile elektronik müziğin de revaçta olmasının çalışmalarına olan etkisini Lisa Bassenge, “Teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, müzikte ilerlemek daha zor hale geliyor. Bu durum doğal müzik yapımına biraz engel oluyor,” şeklinde açıklarken; Boris Meinhold ise “Doğal enstrümanların yanı sıra teknolojik imkanları eskiden de kullanıyorduk fakat işimiz eskiden kafamızdaki müziği yapma adına daha kolaydı” diyor ve gülerek devam ediyor: “Şimdi herkesin elinde teknolojinin de yardımıyla belli hazır kalıplar bulunabildiği için açıkçası müzik üretmenin veya farklılık yaratmanın ne eğlencesi kalıyor, ne de keyfi. Bütün örneklere kolay ulaşılabiliyor ama biz daha çok üretmeyi seviyoruz. Micatone, nu-jazz alanında diğer örneklerinden biraz ayrılıyor. Her ne kadar elektronik müziği kullanıyor olsak da, asıl amacımız doğal enstrümanlarla, doğal müzik üretmek ve sunmak…”
Micatone’un repertuarında hem İngilizce hem de Almanca şarkılar yer alıyor. Grup yurtdışı turnelerinde daha çok İngilizce şarkılar söylemeyi tercih ediyor.
Micatone’un bir önceki bas gitaristinin başka projeler nedeniyle gruptan ayrılması büyük üzüntü yaratmış. Bu üzüntü ve yaşanmışlıklar da yapılan yeni şarkılarda anlatılıyor.
Boris Meinhold, 10 yıl kadar önce Türk müzisyen arkadaşlarıyla çalıştığı dönemlerde Fatih Akın’ın filmleri için yaptığı müziğin kendisi açısından önemli bir tecrübe olduğunu belirtiyor.
Grup konser verdikleri ülkelerden de etkilenerek, bu ülkelerin yerel enstrümanlarını da projelerinde dönem dönem kullanıyor. Örneğin Ud, Micatone’un müziğinde olmasa da bireysel olarak yaptıkları müziklerde kullandıkları bir enstrüman olarak dikkat çekiyor.
20.Yıl İçin Özel Turne…
Boris Meinhold çok uzun zamandır birlikte çalıştıklarına vurgu yaparak, “Konser öncesi ve sonrası ilginç anlar yaşıyoruz. Aramızda özel bir espri anlayışı var, bağ var… İleride Micatone’un müzik yolculuğunun bir belgeseli yapılırsa bu durum insanlara gerçekten çok ilginç gelebilir,” diyor.
Lisa Bassenge, Micatone’un müziğinin geleceği üzerine sorulan bir soruya ise şöyle yanıt veriyor; “20. yılımız için özel bir turne gerçekleştireceğiz. Aynı zamanda da yeni bir albüm için çalışmalara başladık ve gerçekten çok özel bir albüm sevenlerimizle buluşacak.”
Söyleşi esnasında etrafa gülücükler saçan, yerinde duramayan bir bebek dikkat çekiyor.
Micatone’un solisti Lisa Bessenge ve bas gitaristi Paul Kleber’in 3 çocuğundan en küçüğü…
Lisa gülerek, “Mecburen kulislerde büyüyecek. Yanımızda olmak zorunda. Sonuçta babası da grubumuzun bir üyesi” şeklinde konuşuyor.