İstanbul Barosu eski Başkanı Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal, CHP’nin 3,4 Şubat tarihinde yapılacak 36. olağan kurultayında genel başkanlığa aday olduğunu açıkladı.
Recep Kenan/itvhaber.com
Taksim’deki bir otelde basın toplantısı düzenleyen Kocasakal, adaylık açıklamasın “Bu açıklamayı Mustafa Kemal’in bir askeri olarak yapıyorum” diyerek başlayıp, “Ben kendi adıma Ümit Kocasakal olarak değil, milyonlarca Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı adına, partisini özleyenler adına CHP Genel Başkanlığı’na adayım” ifadeleri ile CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu duyurdu.
Her şeyini Cumhuriyete, Atatürk’e ve ülkeye borçlu olduğunun altını çizen İstanbul Barosu eski Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal, Konumum ve toplumda bana karşı gelişen beklentiler karşısında aşağıdaki saptamaları yapmayı, hiçbir şahsi çıkar gütmeksizin Cumhuriyete, Atatürk’e ve Türk Milletine karşı tarihi bir görev ve sorumluluk olarak görüyorum” dedi.
PROF DR. ÜMİT KOCASAKAL, ADAYLI İŞARETİNİ ATAŞEHİR’DE VERDİ
Prof Dr. Ümit Kocasakal, Ataşehir’de katıldığı ADD Ataşehir Şubesi organizasyonunda yakın zamanda önemli bir açıklama yapacağının işaretini vererek adaylık işaretini vermiş, “Konuşmaktan çok harekete geçmek lazım” demişti.
KONUŞMAKTAN ÇOK HAREKETE GEÇMEK LAZIM, GEREKEN NEYSE YAPACAĞIZ
ADD Ataşehir Şubesi organizasyonunda konuşan Prof Dr. Ümit Kocasakal, yapılacak açıklamanın yasalar çerçevesinde yürütülecek “yeni bir Kuvayi Milliye hareketi” olarak nitelemiş, Türkiye’nin güç koşullarında ihalenin kendisine kaldığını vurgulamış ve “Konuşmaktan çok harekete geçmek lazım. Gereken neyse çok yakın bir süre içinde yapacağız. Bir -Kuvayi Milliye- hareketi, yeni bir milli mücadeleyi başlatacağız” ifadeleri ile aday olacağının işaretini vermişti.
ATATÜRK’ÜN ASKERİ OLMAK BİR SİMGE, BİR METAFORDUR
Prof. Dr. Ümit Kocasakal adaylığını açıklarken şu ifadeler eyer verdi:
“Bu açıklamayı; yaşananlar sebebiyle mutsuz, umutsuz, endişeli milyonlarca Cumhuriyetçi, Atatürkçü ve vatansever yurttaşlarımız adına yapıyorum. Tespitlerimin kolektif bir bilinci ve vicdanı yansıttığına inanıyorum. Bu bir vicdan haykırışı ve isyanıdır. Aynı zamanda bu açıklamayı Mustafa Kemal’in bir “askeri” olarak yapıyor ve bundan onur duyuyorum. Anlaşılan o ki birileri Atatürk’ün “askeri” olmayı anlamıyor veya anlamak istemiyor. Atatürk’ün askeri olmak bir simge, bir metafordur. Bu, onun izinde olmak, ilkelerini benimsemek, onun yolunda yürümek, emir ve talimatları ondan almak anlamına gelmektedir.”
“ATATÜRK’ÜN ASKERİ OLMAK; EMPERYALİZME KARŞI OLMAKTIR”
“Atatürk’ün askeri olmak; emperyalizme karşı olmaktır, yurttaşlar arasında alt kimliklere dayalı hiçbir ayrım yapmaksızın tüm yurttaşları kucaklamaktır, tam bağımsızlıktır, ulusunun çıkarlarını küresel çıkarların üstünde tutmaktır, bu toprakların değerleri ile bezeli olmaktır. Küresel güçlerin, emperyalizmin askerliğini, tetikçiliğini, devşirmeliğini reddetmektir. Milli Mücadelede bu toprakları vatan yapanların erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla Mustafa Kemal’in askerleri olduğu unutmamalıdır. Bu askerlik, üniformasız, gönüllü bir askerliktir. Bu nedenle Atatürk’ün askeri olmak şeref ve onurdur. Türlü “etiketlerle” başka odakların “askerliği” ni yapmaktan rahatsızlık duymayan, bunu çeşitli maskelerle örtbas etmek isteyenlerin bunu anlamaları beklenemez.”
ÖZÜNE, GERÇEK KİMLİĞİNE DÖNECEK CHP TÜM TOPLUMU KUCAKLAR
“Özüne, gerçek kimliğine dönecek bir Cumhuriyet Halk Partisi tüm toplumu kucaklayıp büyük bir umut olacağı gibi, siyasetin doğal mecrasına oturmasını da sağlayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi kurucu değerlerine ve ilkelerine geri döndüğünde tüm küresel operasyonlara, emperyalist saldırı ve kuşatmalara, yerli işbirlikçilere karşı sağlam ve geçilmez bir milli direniş mevzisi olacak ve yeni bir milli mücadele başlayacaktır. Hedef yarım kalan aydınlanma devrimini tamamlamak, çöken devlet kurumlarını ve kurallarını yeniden tesis etmek, imar rantına kelepçelenen Türkiye’nin üretime, sanayiye ve tarıma dayalı büyümesini gerçekleştirerek yurttaşları huzura, refaha ulaştırmak olacaktır.”
“KURTULUŞ KURULUŞTADIR, ATATÜRK’TEDİR”
“Kurtuluş kuruluştadır, Atatürk’tedir. Kurtuluş, kurucu partinin özüne, gerçek kimliğine, fabrika ayarlarına, geri dönmesindedir. Türkiye’nin kuruluştaki birlikteliğe, farklılıklarını reddetmeyen ancak gereksizce öne çıkarıp kutuplaştırmayan, asıl zenginliğin bu farklılıkların ortak bir aidiyet duygusu içinde kaynaştırarak yurttaşlık duygusu ile birbirine bağlı millet olma bilincini yeniden kazanmaya, o ruha, heyecana, üretime, kalkınmaya ihtiyacı vardır. Borçsuz, üreten, bunu hakça bölüşen, barış, huzur, sükunet ve hukuk güvenliği içinde yaşayan bir Türkiye…”
LÜTFEN ALICINIZIN AYARLARIYLA OYNAYINIZ
Ümit Kocasakal Ataşehir’deki konuşmasında “Belki sözün bittiği yere geldik. Ama bu sözün bittiği yer, yeni bir dönemin başlayacağı yer de olacak“ deyip; “Bazı konuların altını çizmek istiyorum. Yıllarca bize bir ayar çekiyorlar. Üzerimizden psikolojik hareket yapıyorlar. Ben şimdi size diyeceğim ki; lütfen alıcınızın ayarlarıyla oynayınız. Alıcılarını doğru yöne çeviriniz. O alıcıları doğru yere çevirdiğinizde göreceğiniz Mustafa Kemal Atatürk’tür ve düşüncesidir” diye konuşmuştu.