Kentsel dönüşüm hamlesinin simgesi Fikirtepe hukuksuzluk yüzünden kördüğüme dönüşüyor. Dört yılda 57 adadan sadece 15’i boşaltıldı ve sadece dört adada inşaatlar ilerliyor.
Fikirtepe, rant avcıları ve hukuksuzluk yüzünden kördüğüme dönüştü.
Kentsel dönüşüme uğrayacak 5 bin ile 30 bin metrekare arasında değişen büyüklüklerde toplam 1 milyon 340 bin metrekarelik 57 proje adasından 15’i boşaltıldı. Ancak sadece 12 adada inşaat faaliyeti başladı ve bunların sadece dördü ilerliyor…
Bu tablonun nedeni rant iştahı ve hukuksuzluk. İnşaat ruhsatı bile almadan yıkım yapabilen şirketler, bilgisiz insanların elinden “İstanbul’daki bütün gayrimenkullerimi almaya satmaya…” diye başlayan vekaletler alıyor.
“Çantacı” tabir edilen müteahhitler, insanlardan yüzde 50 gibi oranlarla topladıkları sözleşmeleri, başka şirketlere yüzde 60-70 oranlarla devredip, kağıt üzerinde metrekarede en az 500 lirayı cebe indiriyorlar.
5 dönümlük en küçük adada 20 bin metrekare inşaat yapılabildiği düşünülürse bu kağıt üzerinde 10 milyon liradan başlayan kar demek. Bütün Fikirtepe düşünüldüğünde kabaca 4 milyon metrekare inşaat yapılacak ve bu yaklaşık 5 bin liralık metrekare fiyatı üzerinden 20 milyar liralık bir ciroya karşılık geliyor. Bu büyüklükteki rakam yüzünden yasayı da, hukuku da takmayan müteahhitler Fikirtepe’yi kördüğüm ediyor. İnşaat ruhsatı almadan kazıya başlayan müteahhitler çevreyi harabe haline getirerek kiracıları ve bina sahiplerini kaçırıyor, arsaları ucuza kapatıyor.
Diğer taraftan müteahhit şirketlere güvenip kiraya çıkan hak sahipleri, şirketler bir süre sonra kira yardımını kesince zor duruma düşüyorlar.
‘Tetikçi’ bakanlık Fikirtepe’yi kördüğüme dönüştüren hukuksuzluğun son örneği Bakanlar Kurulu’nun riskli alan kararına dayanılarak yapılan “acele kamulaştırma” kararını iptal eden Danıştay kararından sonra yaşandı.
Danıştay’ın iptal kararına muhatap olan Vartaş şirketi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu ve “tevhid” yani parsellerin birleştirilmesini istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da Vartaş’ın talebi üzerine Belediye’ye yazı yazarak arsaları “resen tevhid” etti yani birleştirdi. Böylelikle Vartaş’ın hisselerinin de içinde bulunduğu 26 dönümlük proje adasında 588 ortağa ait 136 parsel önce bir parsel haline getirildi, sonra beşe bölündü. Bunun 16 dönümü 136 parsel sahibine verildi, kalan 10 dönümü de Hazine adına kaydedildi.
“RESEN TEVHİD” İÇİN ONAY GEREKİYOR
Ve ancak “resen tevhid” işleminde bütün arsa sahiplerinin onayı gerekiyordu. Bakanlık vatandaşların onay vermediği bu birleştirme işlemini hukuku çiğneyerek Vartaş şirketinin isteği üzerine gerçekleştirdi. Hak sahipleri mahkemeye gidince Bakanlık bu defa bu hukuksuz işlemi geri almaya kalkıştı. Ancak tapu kaydında yapılan değişikliği silmek için de mahkeme kararı gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Vartaş’ın isteğiyle yaptığı bu “birleştirmenin” ardında Danıştay’a dava açarak “acele kamulaştırmayı” durduran arsa sahibini, arazisini “park, yeşil alan” yaparak cezalandırma girişimi var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhitlerden oluşan Vartaş şirketinin “tetikçisi” gibi çalıştı.
ONAYLANMIŞ PROJE, RUHSAT YOK; PAYLAŞIM VAR
Yurt’a konuşan Fikirtepe Derneği Başkanı Sabır Karakoçoğlu resen tevhid ile arsa sahiplerinin ciddi hak kaybının olduğunu ifade ediyor ve “Firma, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İBB’nin desteği ile mevcut yasa hükümlerini adeta çiğneyerek yol alıyor. Bunca garip iş ve beceriksizlikten sonra arsa sahiplerinin doğacak kayıplarını kim nasıl telafi edecek? Onaylanmış avan proje ve alınmış bir inşaat ruhsatı olmadığı halde kanun ve yönetmeliklere göre daire ve dükkan gibi bağımsız bölüm paylaşımı yapılamaz, tapuda kat irtifakı kurulamaz. Ancak firma hazırlayıp vatandaşa imzalattığı tek taraflı ve vatandaşın aleyhine olan sözleşmenin bağımsız bölüm paylaşım hükmüne uymayacağını (daire/dükkan) ilan etti” diyor.
FİKİRTEPE’DE SON DURUM
Fikirtepe’de 57 proje adasından 12’sinde inşaat başladı. Ancak bunların dördü; Ali Nuhoğlu, Teknik Yapı, Emay ve Baytaş’ın inşaatları ilerliyor. Yıkılan proje adası 15’in üzerinde. Yarım kalan çok fazla inşaat var. İçlerinde zor duruma düşen şirketler kadar çantacılar yani yaptığı sözleşmeleri belirli bir yüzde ile devrederek çekilenler de var. Pek çok Fikirtepeli bilmeden imzaladığı sözleşmeden caymaya çalışıyor. Ancak sözleşmelerde o kadar çok isim yazıyor ki, hepsine resmi tebligat yaparak sözleşmeyi fesh etmek Noter’de birkaç bin liraya mal olabiliyor.
KAYNAK: YURT GAZETESİ