FİKİRTEPE’DE “ÇANTACI FİRMA”DAN SONRA “ÇANTACI VATANDAŞ”

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm çalışmalarının tıkanmasında önemli rol oynayan çantacı firmaların yanında, “Çantacı” maliklerin varlığı ve fahiş beklentisi de öne çıkıyor.

Recep Kenan/itvhaber.com

Özel planla Kentsel Dönüşüm çalışmalarının yürütüldüğü Fikirtepe’de başlangıçta “Çantacı” olarak tanınan fırsatçı sözde müteahhitler adalarda bütünlüğü bozarak haksız kazanç sağlamak için uğraşırken bir çok projeyi tıkayarak hak sahipleri ve proje üretmek isteyen ciddi firmaların önemli kayıplar yaşamasına, bazı ciddi firmaların iflas durumuna gelmesine neden oludular.

Adalarda imza oranlarının tamamlanma şamamasında bir başka fırsatçı grubun varlığı iyiden iyiye fark edilir oldu; “Çantacı Vatandaşlar.” Proje yürütülen adalardaki imza aşamasının sonunu bekleyen Çantacı “Fırsatçı” malikler firmaların karşısını akıl almaz taleplerle çıkıyorlar. Firmalardan fahiş taleplerde bulunan bu vatandaşlar, menfaatleri için inatla pazarlıklarını sürdürürken, proje yürütülen ada maliklerini ve imalatçı firmayı önemli kayıplara uğratıyorlar. Kentsel Dönüşüm çalışmalarının geleceğini kişisel hırsları ve menfaatleri için aşırı isteklerde bulun bu “Çantacı Vatandaşlar” çeşitli yöntemlerle malikler tarafından da çeşitli zamanlarda uyarılıyor. Ancak henüz bu konuya çözüm getirilebilmiş değil. Fikirtpe’de tıkanan, çıkmaza giren birçok projede bu “Çantacı Firmalar”dan sonra “Çantacı Vatandaşlar”ın varlığı dikkat çekiyor.

Deprem kuşağındaki ülkemizin yapı güvenliksiz stoğunun yenilenmesi hedefi ile uygulamaya konulan “Kentsel Dönüşüm” çalışmalarının yürütüldüğü bölgelerdeki projeler için en önemli tehlike olarak; “Çantacı Firmalar”dan sonra “Çantacı Vatandaşlar”ın varlığı da görüldü.

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Bölgesinde projelerin yıkanmasına, çıkmaza girmesine ve firmalar ile mailklerin önemli maddi ve manevi kayıplar yaşamasına neden olarak “Çantacı Firmalar”dan sonra “Çantacı Vatandaşlar”ın varlığına dikkat çeken bir haber yayınlandı. İşte o “Çantacı Vatandaşlar” haberi:

FİKENTDER BAŞKANI YASİN BEKTAŞ

FİKİRTEPE’DE ÇANTACI FİRMALARDAN SONRA ÇANTACI VATANDAŞLARIN AT PAZARLIĞI

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Bölgesinde iş yapmadan para kazanma derdi ve telaşı içerisinde insanları kandırarak imza toplayan bazı çantacı firmalardan sonra Hakkımı arıyorum kisvesi altıda firmalardan fahiş beklentiler içerisinde olan çantacı vatandaşlar türemeye ve süreci tıkamaya başladı.

BU KADAR BEKLEDİK, DİĞERLERİYLE AYNI ŞEYİ ALMAK İÇİN Mİ?

Bu kadar bekledik, diğerleriyle aynı şeyi almak için mi? Evet, bu soru belki de en can alıcı soru. Fikirtepe’nin bazı adalarında yaşanan imza atmayıp; firmalar ile pazarlık eden çantacı vatandaşların yaklaşımını en iyi özetler soru diyebiliriz.

Hak aramanın sınırı nerede biter!?

Demokrasilerde bir başkasının başlayan özgürlük sınırında seninki biter yaklaşımı gibi, serbest piyasa koşullarında reel piyasa şartları içerisinde her malın ortalama birim fiyatları mevcuttur. Bu fiyatlamaların altında satılan mal ucuz, çok aşağı satılan mal kelepir sayılmaktadır. Bunun tersi ortalama birim fiyatın üstünde satılan bir mal pahalı çok üstünde satılan mal da kazık sayılır.

Reel piyasada fiyatlandırmalar ile yapılan satışlar halk arasında bu şekilde isimlendirilirken Kentsel Dönüşümle başlayan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde belirlenen oranlarda o bölgenin karakteristiğinin yanında, maliyetlerinde ana etkeninde belirlenmektedir.

Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Bölgesinde de firmalar ile yapılan anlaşmalarda bu değerlemelerin ışığında ortalama yüzde 55 oranları oturmuş adalar arasında birkaç puan yukarı, birkaç puan aşağı yönlü hafif değişkenlikler göstermektedir.

Mutabık kalınan oranlarla yapılan toplu anlaşmalarda hakkını korumak için yapılan araştırma ve düzeltmeler haricinde hakkını arama bahanesi ile daha fazla ne alabiliriz mantığının maalesef Fikirtepe’de bazı adalarda süreci tıkadığına şahit olmaktayız.

Özellikle FİKENTDER Derneği olarak yaptığımız uzlaştırma toplantılarında birebir şahit olduğumuz durumun çantacı firmaların haricinde çantacı vatandaşlarında türediğini gözler önüne serdiği gerçeğidir.

Firmalar ve bakanlık nezdinde yaptığımız girişimler ile vatandaşların hakkını korumak için çırpınırken imza atmış çoğunluk vatandaşların boşa geçen uzun zaman ve bundan doğan mağduriyetliklerinden faydalanarak türediğini söyleyebiliriz. Tabi ada halkından habersiz nemalanmak için imza atıp diğer vatandaşları belirli bir mecburiyete sokanları da bu konuda ayırmamak gerek. Fikirtepe’de durum böyleyken aynı  durumun başka semtlerde de kentsel dönüşüm sürecinde değişmediğini söyleyebiliriz.

Hakkına razı olmak ya da hakkının misli ile hakkını ararken toplum nezdinde mağdur rolü oynamak!

Tabi öncelikle FİKENTDER Derneği olarak mağdur rolüyle imza atmış onlarca vatandaşı mağdur eden ve projelerin başlamasında zaman kaybına sebep olan, hakkının misli ile gizli gizli firmayı sıkıştırıp daha fazla ne alabilirim açgözlülüğü ile kirli pazarlıklara giren insanları savunmamız mümkün değildir. Şimdilik isim vermiyoruz ancak artan mağduriyetlikler karşısında imza atmaktan imtina eden sevgili komşularımızın zaten kendiliğinden toplum içerisinde deşifre olacağını ve bunun akabinde de tarafımızdan raporlaştırılarak tüm ilgili kurum ve kuruluşlara bildirileceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Bunu en azından gerçekten hakkını aramak için imza atmayan samimi komşularımızı temize çıkartmak ve imza atmış mağdur vatandaşların gelecekleri ile oynayan sevgili komşularının gerçek yüzlerini görmeleri için yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Vatandaşın hakkını arayan vatandaş derneğin desteğinden ziyade firma ile özel pazarlık yapmak isterse ne düşünebilir siniz?

Elbette herkesin kendi malı, mülküdür ama sosyal sorumluluk bilinci içerisinde kendi hakkını ve hatta daha fazlasını almasına rağmen bunun mislini talep edenlerin varlığı artık Fikirtepe’de süreci tıkayan baş aktörün çantacı firmalar değil ibrenin çantacı vatandaşlar istikametine doğru yöneldiğini işaret etmektedir.

FİKENTDER Derneği olarak firma vatandaş uzlaştırmalarında ilk Dumankaya İnşaat  ile vatandaş arasında  yaptığımız uzlaştırma sürecinde de şahit olduğumuz fahiş isteklerin ikinci Dumankaya adası başta olmak üzere; SRP ve Selka NSK, Brooklyn Dream, Vartaş ve EKO adalarında da bazı vatandaşlar ve firmalar ile yaptığımız görüşmelerde de bir hastalık gibi türediğine şahit olmaktayız. Tabi burada bu görüşmelerin detaylarına ilişkin bir açıklama yapmayı erken bulmaktayız, ta ki imza süreci tamamlanıncaya kadar.

Firmaların ve bürokratların yanlışlığını nasıl duyurduysak menfaatperest vatandaşların firmalara karşı haksız dayatmalarını da deşifre etmek ve bu konuda sürecin tıkanıklığının açılması için çözüm üretmenin En azından imza atmış binlerin hakkını korumak adına bile olsa FİKENTDER Derneği olarak görevimiz olduğunu düşünüyoruz.

Gerçekten ticari firma ile anlaşmaktan ziyade kendi yerini ve mülkiyet hakkını korumak isteyenlerinde haklı taleplerinin bakanlık tarafından görülerek, hızla ada bütünlüğünden ifraz edilmesini ve diğer imza atmış olan vatandaşlar ile iş yapmak isteyen firmaların mağduriyetliklerinin önlenmesi gerektiğini düşünüyor, savunuyor ve bu yöndeki girişimleri sonuna kadar destekliyoruz.

Sonuç olarak henüz anlaşma sağlamamış ancak farklı talep ve aşırı beklentiler yüzünde süreci tıkayanlar haricinde imzasını atmmış olan vatandaşları, firma sözleşme ve ilgili kurumlar nezdinde desteklemeye devam edeceğiz. Yeter ki hakkımı arıyorum diyerek aşırı talepler ile rotasını şaşırarak süreci tıkayanlar pozisyonuna düşmesinler…