Çankırı’daki “Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi” kazı alanında staj yapan 500’ün üzerinde öğrenciden 40’ı üniversitelerde akademisyen oldu. okul gibi kazı yeri.
Çankırı’daki “Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi” kazı alanında bugüne kadar staj yapan 500’ün üzerindeki öğrenciden 40 civarındaki bölümü, bugün farklı üniversitelerde antropolog olarak görev yapıyor.
Çankırı-Yapraklı yolunda 1997 yılından beri devam eden kazılarda bugüne kadar aralarında 8 milyon yıllık fosillerin de bulunduğu kalıntılara ulaşıldı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih -Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında süren kazılara, geride kalan 18 yılda Türkiye ‘nin farklı üniversitelerinden 500’ün üzerinde öğrenci katıldı.
Prof. Dr. Erol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgedeki kazılarda bugüne kadar 3 binin üzerinde fosile ulaşıldığını bildirdi.
Çankırı’daki fosil lokalitesinin önem taşıdığını vurgulayan Erol, Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi’nin antropoloji ve paleontoloji alanında yapılan çalışmalarda temel materyallerin elde edildiği bölge olduğuna işaret etti.
Alanın Türkiye için önemli olduğuna vurgu yapan Erol, “Dünyada ender rastlanan türlerin çıktığı bir alan. 1997 yılında müze kazısı olarak çalışmalara başladık. Çok önemli fosiller çıkmaya başladıktan sonra 2001 yılında Bakanlar Kurulu kazısına dönüştürüldü” dedi.
KILIÇ DİŞİLİ KAPLAN FOSİLİ; ÇANKIRI, ÇORAK YERELER KAZI ALNANI
500’ÜN ÜZERİNDE ÖĞRENCİ GÖREV ALDI
Erol, Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan kazılarda 14’üncü yılın geride kaldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Geride bıraktığımız yıllar içerisinde 500’ün üzerinde öğrenci, kazılarımızda görev aldı. Bu öğrenciler, yıllardır devam eden fosil çıkarma çalışmalarına katıldı. Öğrencilerimizin en az 40’ı bugün üniversitelerde akademisyen olarak çalışıyor. Bunların çalıştıkları üniversitelere baktığımızda, Ankara Üniversitesi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Mustafa Kemal Üniversitesi, başta gelenleridir. Türkiye’nin dışında yurtdışındaki üniversitelerde de akademik personel olarak görev alanlar var.”
Kazı alanının “okul gibi” olduğunu ifade eden Erol, “Öğrencilerimiz antropolojiyi, kazıyı, bilimi burada öğreniyor. Uygulama yapmadığınız sürece öğrencilere bir şey öğretemezsiniz. Teorik olarak öğrenilenler unutulur ama burada yapılan çalışmalar yıllarca aklınızda kalır. Birçok öğrencim buradan gittikten sonra beni arıyor, yaptığımız çalışmaların öneminden bahsediyor” diye konuştu.
Erol, bu kadar çok öğrenci yetiştirmenin kendilerini onurlandırdığını belirterek, şunları kaydetti:
“Kazılarımızda görev aldıktan sonra farklı üniversitelerde görev yapmaya başlayan 40 hocamız, ülkedeki antropologların önemli bölümünü oluşturuyor. Zaten Türkiye’de çok fazla antropolog yok.”