Medyadoktoru tarafından, Osmanlı döneminde günlük yaşamda kullanılan kıyafetlerin, günümüze uyarlanacağı “Şehr-i Medeniyet İstanbul gerçekleştiriliyor.
ŞEHR-İ MEDENİYET İSTANBUL (OSMANLI) KÜLTÜR PROJESİ
Başbakanlık Tanıtma Fonu Temsilciliğinin katkılarıyla Medyadoktoru Yapım firması tarafından, Osmanlı döneminde günlük yaşamda kullanılan kıyafetlerin, günümüze uyarlanacağı “Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) 27 Mayıs’ta Gülnur Güneş tasarımlarıyla, Asil Çağıl koreografı, dizi ve sinema oyuncusu Elif Tayhan ve Kerem Baydar’ın sunumuyla Sütlücede bulunan Hilton Garden Inn Istanbul Golden Horn da gerçekleşecek. Projede birçok önemli model dışında Özge Ulusoy baş model olarak önemli tasarımları tanıtıldı. Gece birçok protokol ve sanatçının da katılımı ile gerçekleşti.
UĞURLU: ‘DEFİLEDEN ÖNCE OSMANLI KONSERİ’’
Neden Osmanlı hep kaldığı yerden anlatılıyor sorusuna ise Yapımcı Savaş Uğurlu, ’27 Mayıs’ta gerçekleştireceğimiz defilemizde Türkiye’nin en önemli topluluklarından olan Yılmaz Özfırat önderliğindeki Ottoman Korosu da 35 kişilik ekibi ile izleyenlere Osmanlı döneminin eserlerini söyleyecek. Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) Projesinde geçmişe dönük, hasret kaldığımız ve Osmanlı dönemine ait kültürümüzü günümüz dönemine uyarlayıp, modernize ederek, bugünün gençliğine hatırlatarak, ortaya bir sanat eseri çıkaracağız. Ülkemizin uluslararası platformlarda tanıtımına büyük katkı sağlayacak Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Defilesi) Uluslararası platformlarda anlaşılabilir olmalı ve görülebilmeli. Türkiye’yi dünyada kültürleri ile tanıtmak istiyorsak, bu tür projeler daha sık yapılmalı. Defilede 2015 kaftanı olacak. Büyük büyük kıyafetler değil, modernize edilmiş şeklini göreceğiz. Çok abartılı olmayacak. İsmi Osmanlı Defilesi fakat proje günümüze uyarlanmış olacak. ‘Yeni bir moda akımı’ diyebiliriz buna. Hiç görülmemiş kıyafetler göreceğiz. Tarzı çok farklı olacak. “dedi
GÜLNUR GÜNEŞ: ”4 MEVSİM OSMANLI”
Başbakanlık Tanıtma Fonu Temsilciliği dışında özel kumaşları tahsis eden Kaptan İnternational Textile, Malatya Pazarı, Eyüp Belediyesi, Zeyn Dekarasyon, İnter Press katkıları ile gerçekleşecek projede, hazırlanacak 20 parça özel kıyafet için ekibiyle gece gündüz çalıştığını belirten Gülnur Güneş, şu bilgileri verdi: “Bazı motifler vardır, daha ilk görüldüğü anda geçmişin izlerini yaşatır, bir bağ kurarsınız aranızda. Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı) Kültür Defilesinde 4 mevsim Osmanlıyı yaşayacağız. Milletlerin yaşadığı dönemi, kültürünü anlatan bir sır gibidir. Bu sırla beraber Türk motiflerinin estetik yapısını ve zenginliğini taşıyabilecek ‘’ Şemse ‘’ koleksiyonu günümüz kadınının modern duruşuyla, geçmişin tasarım geleneğini stilize ederek buluşturmak amacıyla tasarlanmıştır. Kimi zaman su yüzeyindeki renklerin ahenkli dansıyla, kimi zaman geometrideki evrenin sonsuzluğu ifadesiyle, koleksiyonun detaylarına rastladığımız bir şölen haline dönüşmüştür. Koleksiyonu’muzda gelinliğimize ilham veren Arapça kökenli olan şemsenin(güneş) parlaklığını ve ışıltısını alan tasarımlarımız olacak.Küçük detaylar, bazen form, bazen aksesuar bazen de desen ve motiflerde Osmanlı’yı günümüz gözüyle tasarlayacağız. Osmanlı tasarımı denildiği zaman hemen kaftana benzeyen şeyler yapılması taraftarı değilim. Biraz daha modernize edilip, günümüze uyarlanmalı ki, bugünün gençliği de o süreci algılayabilsin ve onlarda merak uyandırsın. Bu yüzden bazen biçimde çok modern bir kıyafet göreceğiz ama orada kullandığımız kumaş Osmanlı olacak. Bazen kıyafetin formu Osmanlı’yı hatırlatırken, kullandığımız kumaş çok modern olacak. Biraz daha iki dünyayı birleştirmenin derdindeyiz. Ellerimizde daha farklı görseller var. Bunlar hem doğru hem de günümüze çok çıkmamış gravürler ve minyatürler. Akademisyenler biliyor ama işin kültürel olarak çok bilinmeyen görseller. Bunları kullanarak yeni yorumlar yapmaya çalışıyoruz. Osmanlı’nın günlük kullandığı kıyafetler, günümüz gözüyle, bu döneme yakın kostüm tarzında kıyafetler olacak. Bu kıyafetleri 20 parçaya eşit dağıtacağız. Günümüze uyarlanmasındaki en önemli sebep ise uzun vadede düşünüldüğü için, günlük kıyafetler de olsun ki insanlar en azından alınabilir, giyilebilir bir Osmanlı da olabileceğini anlayabilsin. Ulaşılmaz, fanus içinde bir Osmanlı olmasın” değerlendirmesinde bulundu.
“Yeni bir moda akımı olmasını umuyoruz”
Gülnur Güneş, projenin yeni bir moda akımı oluşturmasını istediklerini ifade ederek, çalışmaları devam eden projenin Mayısta düzenleneceğini belirterek, ”Şehr-i Medeniyet İstanbul (Osmanlı Kültür Defilesi) projesine bir bütün olarak bakılmalı. Nostaljiyi doğru algılamak ve yorumlamak gerek. Projemizde nostalji kısmını biraz daha kültürel formasyonla birleştirip, hem Osmanlı kültürümüzü eksik bilenlerin hem de modayla ilgilenenlerin ilgisini çekecek ortak bir dil bulmaya çalışıyoruz. Bu kıyafetlerin hepsinin bir hikayesi var. Osmanlı her kadının giydiği kıyafetlerin hikayesi var. Evde, sokakta neden onu giyiyor, neden o rengi tercih etmiş, neden o oyayı kullanmış? Bu topraklarda buna benzer milyonlarca hikaye var. Bu hikayelere dikkati çekmeye çalışıyoruz. Tarihi modayla anlatmaya çalışıyoruz. Şu anda modayı lider götüren ülkeler Fransa ve İngiltere geçmişlerini çok iyi kullanıyor. Bunu filmlerinde ve defilelerde kullanıyorlar. Bizim eksiğimiz yok, fazlamız var fakat çok basit klişelere sıkışıp kalmış vaziyetteyiz. Bu topraklarda çok daha fazlası var hatta pek çok noktada, onların ‘modamız’ dediği şey bizim topraklarımızdan gitti. Niyetimiz biraz geçmişe de sahip çıkmak.” dedi
TASARIMLARLA ALAKALI BAZI DETAYLAR
ÇİNTEMÂNİ
Orta Asya kaynaklı olan bu motif Yavuz Sultan Selim’ in Tebriz’ i alıp burada ki sanatkarların İstanbul’ a getirmesinden sonraya rastlamaktadır. Sanatımıza Tebriz’ li Türk sanatkarlarının armağanı olduğu düşünülmektedir. Osmanlı sanatkarları bu motifi güç, kuvvet ve saltanat sembolü olarak kabul etmişlerdir. Padişah kaftanlarında bu dönemde sıkça kullanılmıştır.
MÜNHANÎ
Selçuklu döneminde başlayıp, Fatih dönemine kadar devam eden bir motiftir. Kökleri aynı yerden çıkıyormuş gibi çizilir. Türk süslemesinde soyut motifler grubu içerisinde yer almaktadır. Münhanî süsleme sanatlarımızda “ eğri çizilmiş ” anlamına gelmektedir. Selçuklu mimarisinde bu motif sıkça karşımıza çıkmaktadır.
EBRU
Kitreli su üzerinde, özel hazırlanmış boyalar ile desenlerin kağıt üzerine geçirilmesiyle meydana gelen bir sanattır.
Kaynaklarda Türkistan’ da ki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılara geçmiştir. Batı’ da ebruya “ Türk Kağıdı “ ya da “ Mermer Kağıt “ olarak isim verilmiştir.