Mecliste konuşan CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi, “Şehir Hastanelerinde halk sağlığı, hasta ve sağlık emekçisine değer yoktur, şirketlerin kâr kavgası vardır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi Meclis’te şehir hastaneleri üzerine konuşarak, “Şehir Hastanelerinde halk sağlığı yoktur, rant sağlığı vardır; hasta ve sağlık emekçisine değer yoktur, şirketlerin kâr kavgası vardır” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi sağlık sisteminin kanayan yarası şehir hastanelerinde yaşanan sorunlarla ilgili olarak TBMM Genel Kurulunda gündem dışı konuştu.
CHP’li İlgezdi, ülkemizin dış politikadan eğitime, toplumsal uzlaşmadan demokrasiye, ekonomiden sağlığa çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu hatırlatarak, “Ne yazık ki sosyal güvenliği sağlayacak hak temelli politikalar terk edildi, eşitsizliği giderecek olan sosyal adalet tahrip edildi, bir avuç azınlığı mutlu eden yeni bir düzen inşa edildi” dedi.
SAĞLIK SİSTEMİ A.Ş. OLDU
Gamze Akkuş İlgezdi AKP iktidarının 16 yıldır sağlıkta dönüşüm adıyla bir masal anlattığını hatırlatarak, “Sağlık sektörü bir anonim şirkete dönüştürüldü; sağlık hakkı değil, otelcilik hizmeti önem kazandı, sağlık hizmetleri sermaye için yeni bir yatırım alanı oldu. Şehir hastanelerinin maliyetini sizlere defalarca ve defalarca sormamıza rağmen bir cevap alamadık. Maliyetini sır gibi sakladığınız şehir hastanelerinin en değerli yatırım aracı olduğuna hep birlikte tanık olduk” diye konuştu.
ŞEHİR HASTANELERİ NE YERLİDİR, NE MİLLİDİR
Kendisi de hekim olan İlgezdi şehir hastanelerinin İngiltere’den ithal bir sistem olduğunun altını çizerek, “Bu hastaneler ne yerlidir ne millîdir, aksine İngiltere’den ithal edilmiş Deli Dumrul bir projedir. Neden mi? Hazine arazisini bedava şirkete verdiniz. Yetmedi, şirketlere yaptığı inşaat karşılığında yirmi beş yıl kira ve bakım parası ödemeyi taahhüt ettiniz. Yine yetmedi, doluluk sözüyle yüzde 70 hasta garantisi verdiniz. Sonuçta ne acı ki ev sahibi olan devlet, kendi evinde kiracı konumuna düşürüldü” açıklamasını yaptı.
862 HASTANE FİYATINA 30 HASTANE
“Şu bir gerçek ki şehir hastaneleri cumhuriyet tarihinin en büyük kara deliğidir, vatandaşın cebine göz dikmektir. Yirmi beş yılda ödenecek kirayla 862 tane hastane yapmak varken 30 hastaneye razı olundu, yetim hakkı yenildi” İlgezdi, ameliyathaneden görüntüleme merkezine, morgdan restorana, hastane hizmetlerinin şirketlere devredildiğinin altını çizdi.
İlgezdi, “Aslında karşınızda duran tablo tam da sağlığın Osmangazi Köprüsü’dür; hasta olandan 5 lira alınır, olmayandan 10 lira” dedi.
Şehrin sadece adında olduğu şehir hastanelerine ulaşımın ne kadar zor olduğunu örneklerle ortaya koyan Gamze Akkuş İlgezdi, hastanelerin içinde de tam bir kaosun yaşandığını ifade ederek, “Bilkent Şehir Hastanesinin ana girişinden servislere gidebilmek için gene en az kırk dakika yürümeniz lazım. Devasa hastanede birbirine konum atan hastaları görürseniz şaşırmayın. Sağlıklı yaşam için yürümenin şart olduğunu biliyoruz ama hastaları yürütmenin mantığını gerçekten anlayamadık. Çözüm gibi gözükse de on beş, yirmi dakikada gelen ring araçlarının da bu konuya çözüm olmadığını hepimiz biliyoruz. Üstelik bu ring araçları engellilere uygun değil” diye konuştu.
Şehir hastaneleri kurulurken iktidarın “hasta yatağı artacak”, “ulaşılabilir hizmet sağlanacak”, “kamuya yük olmayacak” gibi vaadlerinin hiçbirinin gerçekleşmediğini ortaya koyan İlgezdi, bu modelin sürdürülemez olduğunu ifade ederek yakın gelecekte olacakları “Alınan katılım payı artacak ve iki yılını doldurmadan kendini finanse etmekte zorlanan bu hastanelerin sağlık hizmetini daha pahalı hâle getireceğini görmemek mümkün değil” diye özetledi.
BAKANIN AÇIKLAMASI OLUMLU AMA YETERSİZ
Bakanın devleti zarara uğratan bu kamu-özel iş birliği modelinden vazgeçileceği açıklamasının olumlu ama yetersiz olduğunu söyleyen İlgezdi, ”Şehir hastaneleri projelerinden tümüyle vazgeçmek gerekiyor; yerine en çok 500 yataklı, monoblok, şehir merkezinde, ulaşımı kolay yeni hastaneler yapılmalı. Gelişmiş ülkeler kolay ulaşılabilen bu tip hastanelere dönerken bizlerin neden bu eski model hastane anlayışını yürüttüğümüzü anlamak mümkün değil. Ne yazık ki rant kavgasıyla inşa edilen, içinde fastfoodundan kafesine, süpermarketinden lüks kuaförlerine her şey bulunan AVM tarzındaki hastanelerde halk sağlığı yoktur, rant sağlığı vardır; hasta ve sağlık emekçisine değer yoktur, şirketlerin kâr kavgası vardır. İnanıyorum ki ülkesini düşünen hiç kimse bu yanlışta ısrar etmeyecek” dedi.