Aytun Çıray ‘Donarak Şehit Vermemiz Vahimdir’

admin

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberina/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV2/single-kose-yazilari.php on line 22
cemil_kirim@hotmail.com

Operasyon dönüşü Jandarma Özel Harekat timindeki askerlerimizden ikisinin donarak şehit olması üzerine İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray bir açıklama yaptı.

DONARAK ŞEHİT VERMEMİZ VAHİMDİR

İçişleri Bakanlığı, operasyon dönüşü Jandarma Özel Harekat timindeki askerlerimizden ikisinin donarak şehit olduğunu açıklaması üzerine İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray bir açıklama yaptı. Çıray şehitlerimizle ilgili olarak açıklamasında AKP Hükümetlerini zehir zemberek bir dille eleştirdi. Sözlerine, “Allah’tan şehitlerimize rahmet diliyorum,” diyerek başladı ve bu defa üzüntüsünün katbekat daha fazla olduğunu ifade etti. Çıray durumun vahim olduğunu ve vahametin nedeninin 21.yy’da, ileri teknoloji döneminde askerlerimizin donarak şehit olmaları olduğunu anlattı. “Bu kabul edilemez,” diyen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray şöyle devam etti:

PKK’YI CANLANDIRDINIZ, FETÖ’NÜN ÖNÜNÜ AÇTINIZ

“Bu olay Türkiye’yi yönetenler ve TSK için büyük bir alârm olmalıdır. Bugünlere bir günde gelmedik. Milletimizin ağır bedeller ödediği hatalarınız hatırlayın. Örneğin; 2004 yılında toplanan MGK’da AKP Hükümetine, MİT ve TSK tarafından terör örgütüne dönüştüğü tespit edilen ‘Cemaat’le mücadelede yeni bir boyuta geçilmesi gerektiği anlatıldı. Nitekim MGK toplantı sonucunda bu yönde tavsiye kararı da aldı. Ancak zamanın Başbakanı ve Başbakanlık Müsteşarı bu tavsiye kararını kendi ifadeleri ile ‘rafa kaldırdılar.’ Uygulanmayan MGK kararı, YAŞ’ta irtica nedeniyle ihraçların engellenmesi, 12 Eylül 2010 referandumu ne yazık ki Türk Ordusu’nda 15 Temmuz kalkışması ile büyük bir travma yarattı. FETÖ’nün önü açılmasaydı 350 şehit vermeyecektik.”

Yine AKP tarafından 2009 yılında başlatılan ve adına “Açılımı/Çözüm Süreci” adı verilen süreçlerde muhatap olarak APO’nun ve PKK’nın muhatap alınmış olmasını şiddetle eleştiren Aytun Çıray, kanlı terör örgütüne can suyu verildiğini öne sürdü. Çıray, “PKK’nın bu süreçte biri kışlanın içinden olmak üzere tam 55 defa Türk Bayrağını gönderden indirmesine, hendekler kazmasına ve yöre halkını taciz ederek şehirlerimize yerleşmesine göz yumulmuştur. PKK’ya göz yumulması için devlet memurlarına talimat verildiği en üst düzeyde ikrar edilmiştir,” dedi.

TEK ADAM REJİMİ YÜZÜNDEN ÇOK ŞEHİT VERDİK

AKP iktidarlarının Türk Milletinin başına sardığı en büyük bela Cumhuriyetin kurucu kadrolarının tarihten damıttıkları bir bilgelikle tesis ettikleri dış politikayı dinamitlemek olduğunu anlatan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, “AKP Hükümetlerinin uyguladığı Suriye ve Irak ile ilgili felâket dış politikaları başka terör örgütlerinin de ülkemizde kök salmasına neden olduğunu,” söyledi.

“Eski adı “Cemaat” olan FETÖ’nün TSK yerleşmesinin zeminini hazırlayan da, bitirilmiş PKK’nın yeniden canlanmasına neden olan da, bizi Suriye işine bulaştıran da AKP Hükümetleridir, diyen Çıray açıklamasına şöyle devam etti:

“İşte Devlet ve Millet çıkarı yerine seçim kazanmaya ve tek adam rejimini tahkim etmeye yönelik bu siyasetler sonucunda binlerce şehit verdik vermeye devam ediyoruz. Ve sonuçları hüsranla sonuçlanan bu süreçler için Sayın Erdoğan’ın tek mazereti ‘Pardon, aldatılmışım’ olmuştur. Ya Rab aldanmalara ne güneşler battı!”

ORDUNUN SİYASALLAŞMASI YIKIM OLUR

“Tunceli’de donarak şehit olan askerlerimiz ise bir süredir TSK’nın siyasallaşmasının ilk somut alârm işaretidir. Buradan Sayın Savunma Bakanı’nı ve Sayın Genelkurmay Başkanı’nı bir kez daha samimiyetle uyarıyorum: TSK’nın SADAT denilen şirket tarafından gerçekleştirildiği söylenen bu yeni çok başlı düzen ve terfi alma konusunda objektif kriterlerin kaldırılmış olması TSK’nın siyasallaşmasına neden olacaktır. Nitekim çok emin kaynaklardan duyduğum iddialara göre, terfi almak isteyen subaylardan bazıları AKP’li siyasetçilerin peşlerine takılmaktadırlar. Bu bir felâket olur. Türk Ordusu milletin ordusu olmaktan çıkar iktidarın ordusu haline gelirse savaşma kabiliyetini kaybeder. Hücum dediğinizde diğer yüzde elli emrinizi dinlemeyebilir. Bu yıkım olur. Eski bir bürokrat olarak samimiyetle devletin bürokratlarına sesleniyorum: 21yy.’da donarak şehit verdiğimiz askerlerimiz Türk Ordusu’nun yanlış yönetim anlayışının tekrar düzeltilmesi için bir fırsat teşkil etsin ki, ruhları şad olsun.”